Yunanca theatron kelimesi görme yeri seyir etme yeri anlamlarına gelmektedir ve tiyatronun kök anlamını oluşturur. Tiyatronun dini ritüellerden doğmuş olduğunu biliyor muydunuz? Zaman içerisinde bağımsız bir hal kazanan tiyatro sadece dini ritüellerle sınırlı kalmamıştır.
Tiyatrolar uzun süre agora alan adı verilen yerlerde oynanmış değerli oyun yazarlarının yapıtları ışığında basamaklı büyük sahneler yapılmıştır. Tarihten bugüne en güzel miras Antalya’daki Aspendos Antik Tiyatro’dur. O günlerden bugünlere dört bin yıl geçmiş felsefe tarihi ile aynı dönemlere gelen tiyatro insanlığın vazgeçilmezi olmuştur.
Bizim tarihimizde ilk tiyatro çalışması Tanzimat dönemine rastlıyor. 1860 yılında Şinasi tarafından yazılan Şair Evlenmesi tek perdelik oyun ile tiyatral hayata merhaba dedik. Kadınlarımızın tiyatroya gidip izlemesi yasak olduğundan Güllü Agop müslüman hanımlara özel bölümler yaparak onların da tiyatrodan uzak kalmamasını sağlamıştır.
Cumhuriyet Döneminde Türkiye Tiyatrosu denildiğinde duayen usta isim Muhsin Ertuğrul gelmektedir. Darülbedayi tiyatrosu ile pek çok oyunun sergilenmesini sağlayan Ertuğrul çeviri oyunlara batılı sanat anlayışına da yer vererek tiyatronun çok daha modern olmasını sağlamıştır. 1970’lerin ortalarına gelince televizyon gerçeği tiyatroyu biraz sarsmış olsa da halen tiyatrosuz bir yaşam eksik bir yaşamdır, diyoruz.
Ödemiş’imizde de Umut Tiyatrosu’nun varolduğunu öğrendiğimde inanınız içim bir hoş oldu. Umut tiyatrosunun kurucuları Canan ve Mehmet Mursallı hakikaten saygıyı hakkeden büyük bir miras bırakmışlar. İlk oyun Aziz Nesin’in ‘ Hadi Öldürsene Canikom’ malumunuz rahmetli Nesin’in tüm eserleri Nesin Vakfı’ndaki kimsesiz çocuklar için değerlendirilmektedir. Sanat ve tiyatro aşığı olan Nesin’in eserlerinin tiyatroya kazandırılması sanat dünyamız açısından son derece sevindiricidir.
Atatürk’ümüzün bu konuda söylemiş olduğu şu sözü iletmek isterim :’ Milletvekili bakan başbakan hatta Cumhurbaşkanı da olabilirsiniz ama sanatkar olamazsınız…’ Sanatın ne kadar değerli olduğunu bu ifade ile Atamız belirtmiş.
Sevgili okurlarım sizlerle hafta bir sanatın ve hayatımızın vazgeçilmezi tiyatro üzerine söyleşilerde bulunmak istiyoruz. Fırsat buldukça tiyatro yazıları okuyup tiyatro izlemenizi tavsiye etmenin yanında umut ederiz ki sizlere tiyatroyu sevdirebiliriz. Rahmetli Erol Günaydın hocamız da bizlere sevdirdi,tiyatroyu…O dönemlerde yaşanılan her zorluğa karşı tiyatro sevgisi zorlukları oyun olarak sizlere sundu. Bakış açımız sanatın tiyatro penceresi olursa hayat daha da güzel olur diye düşünüyorum. O halde tiyatroya merhaba diyelim.