Olympos Olympos bir yere kadar dedim ve aşağılara indim bugün, yani insanların arasına. Zaten son kullanma tarihi geçmiş yoğurt gibi hissediyorum kendimi, yani gayet ekşi…sebebi mi? Gece gördüğüm rüya. Ama rüya demek biraz yersiz olabilir, daha çok uzun metrajlı ve sıkıcı bir sanat filmi desek? Çok zor bitti, o kadar sıkıldım ki rüya içerisinde bir tuvalet molası bile verdim!
Lafı uzatmadan rüyayı anlatayım. Rüyamda insanların arasına iniyorum, meydanda gezinirken bir gurup üzerime geliyor ve “ anca Olympos da otur başka ne işe yararsın!” gibi garip şeyler söylüyorlar. Bende sinirlenip “Ne diyorsunuz siz ! Yıldırım tanrısıyım ben hepinizi yıldırmadan defolun karşımdan !” diye kükrüyorum. Sonra arkamdan Eros, Prometheus ve Hestia geliyor… Eros onları işaret ederek ve gülerek “ Görüyorsun işte Zeus ! Hasan değil basan alır” diyor ve yine kayboluyor ! Adeta os.rup kaçıyor !. Sonra birden Poseidon ortaya çıkıyor ve “uzak durun kardeşimden, o olmasa siz bir hiçsiniz” diyor. Bende Poseidon’a “Sen beni sevmezdin hayrola Poseidon” diyorum. O da sinirlenip “ Seni savunanda kabahat! Senin baban da bir garipti zaten tıpkı senin gibi !” diyor, bende “senin baban kim peki? diyorum ve bana “Osiris ! ” diyor. İşte böyle Pandora’nın sandığından çıkma bir rüya ile başladım güne ve rüyanın verdiği ruh hali ile kendimi halkın arasına attım. Esnaf ile muhabbet ettim, insanları dinledim ve gördüm ki herkes mutlu, içim çok rahatladı. Bu rahatlama birazda çok sıkıştığın bir anda altıma bırakacağım korkusu ile bulduğum ilk umumi tuvalete cebimdeki yol parasının haricindeki para ile girmeye benziyor.
Rüya bana bir korku verdi ya çıkarsa diye. Ama çıksa ne olur! Kendine gel Zeus!
Bir başka Olympos gününde görüşmek üzere….