Yanlış seçimler ve yanlış zamanlamalardır bugünün heykeltraşı…
Bizler zamanlama hatalarıyla dolu bir hayatın oyuna giremeden yenilgiye uğratılmış seyircileri. Kaybetmeyi kazanmak saymışız. En olmadık zamanda olmadık sözler söylemeyi alışkanlık haline getirmişiz. Yanlış zamanda çektiğimiz tabureyle kendi ipimizi de çekmişiz. Hiç var olmak istememişiz gibi yakıp yok etmişiz kendimizi. İşte bulunduğumuz yer, ağzımızdan çıkan söz her ne ise, seçtiğimiz zamanın ödettiği bir bedel sadece. Kaybettiklerimiz konuşmamamızın değil, doğru zamanda konuşmamamızın bedeli. Nefretimiz, kinimiz yapmamız gerekenleri yapmadığımız için değil, doğru zamanda yapmadığımız için. Ve var gücümüzle geri dönüp baktığımızda, haykırmak gelir içimizden; zamanın elimizden aldıklarını geri alamayacağımızı bilmenin boğazımıza tıktığı acı bir boğulma hissiyle haykırmak… Çünkü elimizden gelen tek şey bu. Zaman geriye doğru yürümemize izin vermez ve her defasında dalga geçer gibi gülümser, acı bir şekilde geriye dönüp bakan yüzlerimize..