Türk televizyon tarihinin efsane dizisi olarak adlandırılmıştır Süper Baba. Başrollerinde Şevket Altuğ, Sümer Tilmaç, Jülide Kural, Şevval Sam ve Bennu Yıldırımlar’ın yer aldığı ekranların en beğenilen ve uzun soluklu dizilerinden olup, atv kanalında 1993-1997 yılları arasında yayınlanmıştır. Aynı dizide Sevinç Erbulak (Zeynep), Eray Demirkol (Alim), Seray Gözler (Şule), İsmet Ay (Sermet), İhsan Devrim (Yakup dede), Aytaç Yörükaslan (Baba- Yusuf Kaptan), Serpil Tamur (Sabire), Abdullah Yüce (Rasim Baba) rolleriyle karşımıza çıkarken Suna Pekuysal, Kenan Işık, Mücap Ofluoğlu, Mehmet Çekmez, Bülent Emin Yarar gibi daha pek çok Türk Tiyatrosunun ünlü isimleri de bu kadroda yer almıştır.
Dört yıl gibi uzun bir ömrü olan bu dizinin ilk yönetmeni ünlü oyuncu Kartal Tibet’tir. Fakat daha sonraları Funda Aras, Fevzi Tuna, Tunca Yönder yönetmen koltuğuna oturmuştur. Osman Sınav ve Orhan Oğuz ise dizinin son iki yönetmenidir. Senaryo ise çok ünlü ve yetkin bir isim tarafından yazılmıştır; Sulhi Dölek…
Dizi esas itibariyle eşinden boşanmış üç çocuklu bir babanın, çocuklarına hem analık hem babalık etmesini konu alır. İstanbul’un kentsel keşmekeşinden uzak güzel beldesi Çengelköy’ün eski ahşap evlerinde, daracık Arnavut kaldırımlı sokaklarında, boğaz manzaralı mezarlıklarında geçen hikâyeleriyle, kendini bulan ve kendi gibi olan insanların sıcaklığını taşır seyircisine. Dostluk ve arkadaşlığın ön planda tutulduğu bir izlekle geçer hemen hemen bütün bölümler. Doğal insan öykülerinin aynı doğal oyunculuk, aynı doğal senaryo ile işlenmiş olması, Fiko’yu kapı komşumuz yapar. Fiko (Fikret- Şevket Altuğ) hepimizin arkadaşı, dostudur. Onun yaşadıkları izleyici tarafından öyle içselleştirilir ki, Cuma akşamları başka hiçbir program yapılmaz, hiçbir yere gidilmez. Eve misafir gelse, Fiko’yu izlemek zorundadır… Onun yaşadıkları bizim yaşadıklarımızdır çünkü… Kimi zaman beraber ağlar kimi zaman birlikte sinirlenir, çoğu zaman da birlikte güleriz olan bitene…
Nihat (Sümer Tilmaç), Fiko’nun kan kardeşidir. Kankasıdır şimdiki yaygın söylemle… Ama öyle laf olsun diye değil, gerçek dosttur onlar. Yedikleri içtikleri ayrı gitmez, tartışmaları hiç bitmez, küserler birbirlerine çocuk gibi, sonra barışırlar. Nazları sırf birbirlerine geçer. Can dostudurlar yani…
Senaryo, geçim sıkıntısı çeken ve çocuklarını okutmaya çalışan bir babanın öyküsü üzerine inşa edilmiştir. Ama koca mahalle bu, yardımsever ve cana yakın Fiko’nun mahalleli ile ilişkisi, abisi, anne- babası, ele avuca sığmayan Yakup dedesi… Çocukları ve psikolojik sorunlu eski eşi etrafında döner hikâyeler kimi zaman… Hele ki Nihat’ın kız kardeşi ve Fiko’nun ilk aşkı eczacı İpek (Jülide Kural) gittiği Amerika’dan dönünce… İşler iyice karışır…
Dört yıl sürmüş bu dizinin senaryosunu burada anlatacak değilim elbette. Fakat her bir bölümü film tadında olan 3-5 diziden biridir Süper Baba… Sulhi Dölek imzası zaten yeterlidir senaryoyu anlatmaya…
Tahta masa ve sandalyeleriyle Çengelköy çınar altı kahvesini İstanbul halkıyla tanıştırmıştır yıllar sonra… Kadim balıkçı kahvesi “Süper Baba” kahvesine dönmüştür. Artık bilmeyen yoktur, çok ünlü olmuştur bu kahve diziden sonra…
Oyuncu kadrosu Türk tiyatrosunun usta isimlerinden, yönetmenleri usta kişilerden oluşunca ortaya çıkan bu tablo elbette kimseyi şaşırtmamıştır. Maddi kaygıların, reyting beklentilerinin henüz sanatın önüne geçmediği zamanlardan kalmadır çünkü… İnsanların bizzat yaşadıkları sahici mekânlarda, sahici kadroyla çekilmiştir. Başka yaşamlara özenilmeyen, sanal âlemlerde yaşanılmayan gerçek bir yaşam kesitidir Süper Baba…
Bütün bu başarısının yanında aynı zamanda müzikleriyle de tarihe geçmiştir. Yeni Türkü, Film müziklerini bir araya topladığı albümünün dışında, başlı başına Süper Baba adlı bir albüm çıkartmıştır. Olayların duygu değişimlerine göre bestelenmiş eserleriyle, senaryonun tamamlayıcısı olmuştur bütün müzikler… Ezgiyi duyduğunuzda olacakları hissedersiniz adeta, sözsüz sahnelerin yerine geçer müzikler… Hemen her sahnenin kendine has bir ritmi, bir duygusu, bir tınısı vardır. Replik olmuş, müziğe dönmüş, gelip izleyicinin algısına konmuştur…
Oyuncuları, senaryosu, çekimleri ve müzikleriyle gönlümüze girmiş, evlerimizde baş tacımız olmuştur Süper Baba. Bunca yılın ardından, bir izleyici teşekkürüdür bu yazı yalnızca… Aramızdan ayrılıp ebediyete intikal etmiş bütün kadrosuna rahmet diliyorum. Şükranlarımı sunuyorum.
Oya Küçümen’in sesiyle özdeşleşmiş, hangi kuşaktan olursa olsun bilinen, tanınan ve yüreği titreten eşsiz Yeni Türkü eseri…
Bana bir masal anlat baba…
Bitti… (Yeni Türkü’nün Gölgesinden Soluklanan Gençliğim yazı dizisinin bu son yazısıdır.)