Yaşama devam ederken hep kendimize sorduğumuz soru: “Dur bir dakika ben ne yapıyorum.”dur. Eğer kendini kandırmayan. Kendi içinde entelektüel olmayan bir insanı yaşıyorsan cevabın `hep aynı’ ya da ‘boş yere nefes alıyorum’ olacaktır.
Tembel insanlarız yaşamaktan bile nefes almaktan bile yoruluyoruz. Osurmak için kalkıp tuvalete gidemiyoruz. Oturma odasında ailemizin içinde osuruyoruz. Bu osuran kişilere karşı saygılı olmalıyız fakat bu kitlenin fazla olmasından endişe duymalıyız. Her tür İnsanlarımız olmalı, özellikle Bilim ve Teknoloji alanında çok insanlarımız olmalı. Bunlar varsa endişe etmemize gerek yoktur. Tembellerin katkısı edebiyat ve felsefeye olabilir. Bu yüzden saygılı olmalıyız.
Bir diğer konuşmak istediğim konu düşünce ve kadınlar… Düşünen insanlar olmalıyız, tek yoldan gitmeyelim düşünürken birçok yollarımız olmalı ve hepsinde çıkış yolu ve sonu olmalı. Sonu olsun ki sonuçlar alabilelim. Son yıllarda sormamız gereken en önemli soru: “Kadınlarımız neden öldürülüyor?” Soruya cevap verirken tek çeşit düşünmemeliyiz. Bu soruyu bir de tersten soralım: “Erkekler neden öldürme ihtiyacı duyuyor?” İhtiyaç mı, yanlış duymadınız ihtiyaç maalesef. Bir katil böyle düşünür. Bu düşünceye hapsolmuş ve kendisini bu düşünceden kurtaramaz. Kurtaramayacağını da bildiği için bu yolu seçer. Haksız olan bu davranışlarında kendilerine haklı nedenler buluyorlar ve bunu yapmaya kendini mecbur hissediyorlar. Bu düşünceden kendini kurtarmayan insan kendini öldürür. Düşünceleriyle kendisi öleceği yerde başkası ölsün olur tercihi. Yediremez ve kabullenemez, anlamsız bir hayatta devam etmek için öldürür. Öldüren bir bilim adamı, polis, avukat, öğretmen vs. herkesten çıkabiliyor. Kimse cahillikten öldürmüyor. Her insan kendisine bazı şeyleri yediremez ve kabullenemez. Bu yazımı okuyan kişi şu an değil ama senin de böyle düşüneceğin anın olacak. Yapma, öldürme; sen sevmeye devam et, aşık olmaya devam et…
Bu okunmaya değmez yazılarımı okuyup zaman ayırdığınız için teşekkür ve özür dilerim.