“Kandilli yüzerken uykularda
Mehtabı sürükledik sularda.”
Kandilli uykudadır. Gece Kandilli’yi örtmüştür. Mehtap suya yansımış ve bir gemi gibi sürüklenmektedir. Suya yansıması Yahya Kemal’i etkilemiştir.
“Bir yoldu parıldayan, gümüşten
Gittik… Bahs açmadık dönüşten.”
Sürüklenen ayın yansıması parlak ve gümüşten bir yol olmuştur. Öyle bir gitmektir ki dönüşten hiç bahsetmemektedir.
“Hulya tepeler, hayal ağaçlar…
Durgun suda dinlenen yamaçlar…”
Tepelerin ve ağaçların suya yansıması hayali bir görünüm sağlamaktadır. Durgun suda dinlenen yamaçların yansıması göze çarpmaktadır.
“Mevsim sonu öyle bir zaman ki
Gaip bir musikiydi sanki”
Mevsim sona erdiğinde gaybi bir musiki duyulmaktadır.
“Gitmiş kaybolmuşuz uzakta,
Rüya sona ermeden şafakta…”
Şiir açık ve net bir şiir olduğu için rüya sona ermeden mehtaba sürüklenip gitmiştir. Rüya şafak çıktığında sona erecektir.