Vazgeçmedim, vazgeçemedim, geçmedim. Çok denedim yapamadım. Acısını çektim, sefasını da sürdüm. Ama o acı o kadar yoğundu ki, vazgeçmeyi denetti. O kadar zor ki o kararı almak, o bile içindeki sırça saraylarını yıkıyor insanın. O kararı vermek ama uygulayamamak belki dünyanın en zor şeyi. Canın acısı ayrı, ona da dair ümitlerini bitirmek, sonra o ümitleri tekrar yeşertmek en zor süreçler. Kaç gece ağladım senin yüzünden ama tekrar ayağa kalkıp sana gülümseyebildim. Ben güçsüz değilim adam olmadım. Senin tanıdığın diğer insanlar gibi en ufak zorluklarda kaçmadım senden, ben başa çıktım, başa çıkamayacağı düşündüğüm konularda bile sana belli etmeden içimde savaşlar verdim, ben sağ çıktım anlatabildim mi? Kalkıp, toparlandım. Ben derdimi kimseye anlatamazken bile ayağa kalktım. Peki sen farkına vardın mı? Hiç sanmıyorum. Ben hala buradayım savaşmaya devam ediyorum, devam edeceğim. İçimde sana olan ümitlerim var olduğu sürece düşüp düşüp kalkacağım, sen beni düşürsen de, kalkmama yardım etmesen de, canımı acıtsan da, ağlatsan da, ben savaşacağım. Demiyorum ki bu dünyanın en büyük aşkı, ama benim için en büyük aşk. Ben kimse için bu kadar direnmezken senin için direndim. Sen beni küçük görebilir, hafife alabilirsin, dalga geçebilirsin. Farkında olsan bunların ayakta alkışlamaktan ellerin ayakların şişer biliyorum. Belki daha önce bu kadar sevilmedin o yüzden sana imkansız geliyor ya da ne bileyim yalan söylediğimi düşünüyorsun, ama herkese kolayca yalan söyleyebilen ben sana yalan söylemedim. Aslında o kadar kolaydı ki vazgeçmek ben kendimi zora koştum direnerek, oysa vazgeçmek için fazlasıyla yeterli geçerli sebeplerim var benim. Senin o kırılmayan inadını kırdım ben, o tabularını yıkmaya çalıştım belki yaptım belki yapamadım ama çalıştım. Şimdi söyle nasıl vazgeçeyim ben, sevmeyi öğrendiğim öğrettiğim adamdan nasıl ne sebeple vazgeçeyim. Her şeyim dediğim adama nasıl hiçbişeyim muamelesi yapayım. Tekrar söylüyorum iyi dinle beni ben vazgeçmedim vazgeçemedim, vazgeçmeyeceğim. Burdayım sana dair ümitlerim var bunlar benim için yeterli. Şimdi istediğin kadar saldır, vur, parçala. Yıkılmam