Şeffaf renk renk elbiseler vardı, şile bezinden sanırım. Ben yeşili seçtim giydim üstüme. Git söyle dedi biri, dinlen sonra da. İlk önce söyleyemedim. Sevdi, okşadı o bitmez tükenmez şevkatiyle.. Omuzlarım küçüldü biraz daha. Sonra uyudum. Rüyamda söyledim uzak mıyım sana senin beni her an sarmana inat. Gittim sonra tanıdık yüzler vardı, deniz kenarları, güneş sonra yabancılaştı herkes . Yalnızdım yok değildim ben tek başıma var olabilirim. Olamaz mıyım yoksa? Başka biri geldi sanki ilk defa aşık oluyor gibi hissettim ve o an karanlığa gömüldüm küçüldüm, omuzlarım da küçüldü. Boğuldum. Yoktu artık söylemeseydim keşke bu kadar yalnızken acizken kendime keşke söylemeseydim. Çok mu geç oldu? Geri dönsem mi evime, bizim evimize? Yoksa sokakta mı uyusam bu gece? Belki o zaman böyle düşler görmem üşürüm o kadar. Kediler köpekler yalar,ısırır yüzümü, uyanırım belki uyurum tekrar bir daha da uyanmam. Belki bir sarhoş görür beni ,bama gelir sonra eve götürür beni kucağında. Ertesi gün yatağımda uyanırım ve kilitlenir balkon kapıları, evin kapısı kilitlenip anahtar alınır gece yatarken. Uyusam geçer belki hepsi. Söylemese miydim? Ama o söyle dedi en yakınım, hadi ben söyledim o da söylemeseydi. Uyusam….
Ama ben uyuyamıyorum ki artık. İlaç alıp uyurum o zaman bi şişe şurup, iki damla ilaç ya da çeyrek tablet. Hangisini istersem.
Cennete bakar gözüm belki uyursam. Seni orada görür müyüm acaba? Niye durdurmadın beni uzağım dedim tamam dedin. Savaşmadın, beni anlamak değil bu özgürdüm ben senle niye bıraktın?
Bunca soru… Uyusam geçer mi acaba?
Şimdi hangisi gerçek, hangisi rüya? Gün gece oldu, gece gün, karmakarışık giderken, düzen sanarken ben bunu anlatamıyorum kendime… Sende yarım kaldı cümlelerim… üşüyünce ısıtamadığım ayaklarını özledim…
Tutamadığım sözlerimle karşındayım şimdi beni bırakma…
Tek kelimeyle muhteşem olmuş. Yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum 🙂