Yüzüme gülüp dost görünen,
Arkamdan oyun oynayan,
Çevirdiği dolaplardan,
İhanetinden utansın!
Yavaşça sokuluşundan,
Yüreğimi yakışından,
Suyun sessiz akışından,
İnsanın yere bakışından,
Yılan gibi sokuşundan utansın!
Saf görünüp göz boyayan,
Haseti gözünü bağlayan,
Beni kör kuyulara atan,
Vicdanından utansın!
Yazıklar olsun verdiğim değer,
Emeklerim boşmuş meğer
Bu kalp bir daha nasıl sever?
Benden utanmıyorsa Allah’tan utansın!
Kanıma ekmek doğrayan
Yediği lokmadan utansın.
Yüreğimi kurşunlayan
Tetiğinden, silahından utansın!
Uzaklarıma yakın, yakınlarıma uzaktayım,
Zannetme ki daha kurduğun tuzaktayım,
Hâlâ varım, hâlâ dimdik ayaktayım,
Beni can evimden vuran, Elindeki hançerden utansın!