Herkese merhabalar;
Bugünün dizisi; The Haunting of Hill House. Korku hatta gerilim filmlerini sevmeyen bir insan olarak dizisinin afişini bile görmem yetti. ”Asla izlemem, başına bile bakmam.” dedim…. ve baskı ile izlemeye başladım. İyi ki izlemişim. Nasıl başladım nasıl bitirdim bilmiyorum. O kadar beğendim ve sevdim ki… Elim sürekli gözümde olsa bile izledim… 🙂 🙂 🙂 🙂
Yazıma dizi hakkında bilgi ile başlayayım;
”10 bölümden oluşan The Haunting of Hill House, Shirley Jackson’ın aynı adlı ünlü romanından yola çıkıyor. Kitabın modern bir uyarlaması yapım, daha sonra ülke çapında “perili köşk” olarak ünlenecek bir evde büyüyen kardeşlerin hikayesini anlatıyor. Yıllar sonra yeniden buluşan kardeşler, Hill House adındaki bu yerle ve geçmişten gelen hayaletlerle yüzleşmek zorundadır.Netflix, yeni orijinal dizisi The Haunting of Hill House’un ilk görsellerini ve prömiyer tarihini paylaştı. Korku türündeki dizi 12 Ekim’de Netflix’te gösterime giriyor.” (beyazperde.com)
Diziye korku ile başladım ama aslında içerisinde korku dışında dram, sevgi, üzüntü, gizem ve baskın olan ”aile” kavramları da var. Annelerinin intiharı ile parçalanmış bir ailenin hikayesini izliyoruz. Anne bir şekilde o perili evde vefat etmiş, baba herşeye tanık olmasına rağmen ev ve anne ile ilgili olayların üzerini örtmüş, çocuklarını korumak adına. Bu korumak onları yalnızlığa itmiş, sevgi olmadan büyümüşler. Her bölümde bir kardeşin gözünden hikaye anlatılıyor böylelikle heyecan ve merak daha artarken bir taraftan üzülüyorsunuz yaşananlara.
Sezonun son bölümlerine doğru bütün kardeşler bir olay sonucunda bir araya gelir.. Acaba o evin gizemi nedir ? Anneye ne olmuştur ? Bütün kardeşler nasıl bir araya gelmiştir ve ne olacaktır?
Soruların cevabı dizinin içerisinde gizli. Netflix’te gene güzel bir iş başarmış. Bir sezon olması nedeni ile de izlenebilinir. Kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyorum.