Sana yazdıklarım henüz bitmedi sevgili. Sen her ne kadar artık benden evin sağına soluna bırakılmış notlar istemesen de ben yazacağım sana. Sesleneceğim her seferinde sevgili diye ve bir kez daha başlarken satırlarıma yine hoş geldin sevgili.
Omuzlarıma bıraktığın bu yük gün geçtikçe altında ezmeye çalışsa da beni, bu evrene yaydığım mutsuzluğuma inat bekliyorum seni. Sevmediğin şarkılarımı daha çok dinleyip daha çok buluyorum kendimi balkon kıyılarında. Daha depresif yazılar yazıp içimi akıtmaya çalışıyor, seni aklımdan saniye çıkarmadan artık sesimi de çıkarmadan bana sunduğunuz hayat kadar yaşamaya çalışıyorum.
Sana aşk dolu, özlem dolu kelimeler dökmek isterdim satırlar dolusu ama inan o kadar çok canım yanıyor ki; yeri geliyor Simurg kadar yalnız bir o kadar kızgın, tehlikeli oluyorum. Belki hazinem artık benim değil ama başkalarının da olmasın istiyorum.
Uykularımdan çığlıklarla uyandığımda sen sakinleştir istiyorum beni. Geçti dediğin an tüm korkularımdan kurtulduğum zamanları özlüyor, uykusuz nöbet tuttuğum gecelerime bir yenisini daha ekliyorum.
Sonra gün ağırmaya, göz kapaklarım ağırlaşmaya başlıyor. Soğuğuyla her yanıma işleyen rüzgar ve yeni bir sabahın ezanıyla gözlerimi yumuyor sen dolu rüyalarıma kavuşmak için tek kişilik yorganıma sarılıyorum.