Bir gök gürültüsü tepemizde
Haziranda üstelik,
Öyle bir yağmur ki sorma
Yenikapının çingene şenlikleri sanki
Böyle büyük bir cümbüşün içinde
Tramvay cesetleri uzanmış
Üstü başı yırtık, mavi gözlü bir kızın dilendiği caddede
Ve yamalı eteklerinde bir kuş sürüsü
Uçmayı beceremeyen acemi kırlangıçlar
Turuncuya boyanmış, reçel ağaçlarına tüneyip
Hali hazırda sevişmişken üstelik
Oturup küçücük balkonumuzda
Elimizde bir sigara
Alnımız meltem esintisinde
…
Sanma ki boş yere bunca mucize
Boş yere kokmuyor papatyalar
Çağlamıyor deniz
Ve boş yere direnmiyor ayrık otları,
güneşten sararmış ekinlere
Kimse türkü yakmıyor bir diğerine durduk yere
Fışkırmıyor toprak yeşilliği
Kısacası canım benim
Tazminatıdır Adem’in bu güzellikler
Gıyabında elbette bizim
Cennetten kovulmamızın karşılığı