Başka bir dünyanın cehennemi gibi sanki
Bir kaç kara sinek, kafesteki muhabbet kuşunun huzursuz kanat çırpınışları ve kuluçkada çektiği ızdırap
Duvarda saatin sesi tik tak
Ve saatin üzerindeki resimde limonata içen kızın bakışları
Saçından tutmuş sürüklüyor akrebi yelkovan
Birde dışarda çocukların çığırtısı
Radyoda iklim değişikliği üzerine sıkı bir tartışma var
Küresel ısınmanın bir saçmalık olduğunu söylüyor birisi
Öteki, eriyen kutuplardan, ısınan havadan ve delik deşik edilmiş ozondan dem vuruyor
Sonunda Grönland’ı kim viskisine atacak, ben bunu merak ediyorum
Arpa otları var ceplerimde, sapsarı herbiri
Her şey sapsarı,
Ekinler, çimenler, iş makinaları, çocukların saçları, evdeki kafes, muhabbet kuşu, duvardaki saatin üzerinde limonata içen kız resmi ve limonata
Bu kadar sarı gereksiz
Kimse bu kadar sarıyı haketmedi
Van Gogh az bile yapmış
Ben olsam kafamı keserdim
Ennio Morricane çalıyor şimdide radyoda
Şairane bir gerçekçiliğin baş rolündeyim
Yakın plan yüzümde
Alnım terden sırılsıklam
Dudaklarım kurumuş
Göz kapaģımda bir sarı sinek
Ve uzun bir sokak var planda
(Sokak da sarı)
Giderek uzaklaşıyorum,
uzaklaşıyorum
uzaklaşıyorum
İyice ufalıp kaybolana dek