Sanat eğitimini, 1992 yılında Marmara Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Resim Bölümü’nde tamamlayan Şerif Kino, Mardin-Kızıltepe’de yaşıyor, sanat eğitimi veriyor ve yapıtlarını genellikle oradaki atölyesinde üretiyor. Ne var ki şimdiye kadar açtığı sergiler, Mardin’den İstanbul’a ve oradan da İsveç’e kadar uzanıyor.
Sanatçının resimleri, yaşamakta olduğu bölgenin sert yaşam koşulları ile doğrudan değil, ama dolaylı biçimde bağlantılar içeriyor. Bu resimler ilk bakışta son derece renkli ve aynı zamanda da insana yaşam sevinci aşılayan bir atmosfer sunuyor. Neresi olduğu bilinmeyen, iç içe geçmiş, yer yer boşluklar ve derinlikler ile durağanlaşmış geniş mekânlar,
kullanılan renklerin yakın tonlarda oluşları sayesinde rahatlatıcı, ideal bir yaşam alanı gibi görünse de bir yandan da bu alanda yer alan figürler, izleyiciye tedirgin edici bir duygu veriyor.
Şerif Kino’nun figürleri birer siluet halinde oldukları için, bunlar kendilerini birtakım küçük mimiklerle ya da çarpıcı yüz ifadeleriyle ortaya koyamazlar; onların ifade olanakları, bir şeyler anlatabilme güçleri yalnızca hareketlerindedir. Örneğin bir araya gelişler, yalnız kalışlar, durmalar, yürümeler, bir yöne doğru akıp gitmeler ya da bazı
olağandışı beden aktiviteleri, bu figürlerin karakterlerini eylemler aracılığı ile belirler. Kompozisyondaki kişiler tanımsız, birbirine benzeyen ve neredeyse gizlenmiş gölgelerdir; ama sürekli bir aciliyet içindedirler. Sanki biraz önce çok önemli bir şey olmuştur ya da biraz sonra olacaktır.
Ve belki şöyle demek daha doğrudur: Bu figürler, sanki yaşanmış bir olaydan sonra, her an bir şey olacakmış duygusu içindedirler ki izleyiciye de bu duyguyu aynen yansıtırlar.
Öte yandan söz konusu aciliyeti yansıtan ve bu anlamda hep eylem halinde bulunan siluetler arasına, bazı sembol figürler de yerleştirilmiştir. Bunlar kimi zaman bir Don Kişot, kimi zaman bir Şarlo’dur; belki de onlar tuvalde geçen olayı denetleyen ve o olayın seyri karşısında nasıl düşünebileceğimizi, neler yapabileceğimizi ya da bir izleyici olarak hangi konumda bulunduğumuzu, ironik açıdan gösteren işaretlerdir. Kimi zaman da tuvalde yine siluetler halinde nesneler ile karşılaşırız: Bir tank, bir uçak ya da şiddeti, savaşı çağırıştıran diğer şeyler… Bunlar da ilk bakışta o rahatlatıcı, ideal bir yaşam alanı gibi görünen mekânda yerlerini alırlar. Ne var ki Şerif Kino’nun resimlerinde bunlardan hiçbiri, mekânın durağanlığının önüne geçmez, ortalığa rahat kaçırıcı, olağan dışı mesajlar yaymaz. Mekânın yaşam sevincine yönelik atmosferi, bunların tümünü emer ve olası bir karamsarlığı yok eder; oysa bir tedirginliği korumaktan da asla vazgeçmez.
Emre Zeytinoğlu
Donkişot Sanat Kafe
Yalı Mahallesi Rıhtım caddesi 21/A
Maltepe-İstanbul