Şemsiyeni aç ve bana yetiş hadi!
Öyle anlamazmış gibi yapma bak yüzüme!
Buralarda sağanak var ve çabuk olmalıyız
Çabuk olmazsak çamurlara teslim oluruz
Çabuk olmazsak vazgeçeriz gitmekten
Beni anlıyor musun?
Hadi al şunu!
Zaten çok geç kaldık
İnan son gideni biz olacağız oraya
Üşüyorsun sanırım!
Al şu paltomu iyice örtün
Şunları da al teki yok eldivenimin kusura bakma!
Sar boynuna iyice atkıyı hızlı olmalıyız
Güçlü yetişmeliyiz oraya
Şemsiyem evet hafif dalga dökümlü
Hani yarından habersiz karar verirsin ya öyle
Hani tam kıyıya kadar vurur seni
Bi dalga başka bi yere koşturur sonra
Aynen öyle dalga dökümlü
Sığınabileceğin her bişey zaten dalga dökümlü
Senin için de ben öyle değil miyim ya?
Hani acaba dersin?
İşte orada motif motif bi güvensizlik koşturur şuan seni
Ve bazen gözlerine bakınca da beni
Yine de koşarım hani yağmurdan uzaklaşırım senle
Bunun adı ne?
Neyse ki az kaldı bu güvensizlik bitecek
Seni kapısına kadar getireceğim yarının
Adresini bi ziyaret dolayısıyla almıştım
Ziyaretim kısa sürmüştü merak edersen
Kavga kıyamet vardı ama sonunda bi sessizlik olmuştu
Her iki taraf birbirinden özür dileyip sarıldı
Sonra birisi küçük bi bavul hazırladı
İçinde bi tek yüreği yoktu
Diğeri ile yakın arkadaştım yüzü solmuştu
Ama huzur zile basıyordu kimi yandan da
Evet oraya doğru gideceğiz şemsiyeni kapatma Sevgili
Ziyaret değil evet biraz kurulanmak için
Ziyaret değil evet biraz dalga dökümlü
Sonunda 1 dakikalık mesafemiz kaldı
Sonunda şemsiyeden kurtulmamıza kaldı çok az
Ve bizden sana ve bana geri dönüş
Kenetlenmiş ellerin sıcaklığının yavaş yavaş kaybolmasına avuçlarımdan
Çok az kaldı
Ve kalmış iken yollarımız artık dalga dökümlü
Artık bitti sevgili!
Şemsiyeni artık kapat ve sana yetiş!
Geldik diyebilmek için değil
Geldim diyebilmen için!
Ve artık bahçende daha renkli güller yetişsin diye sana yetiş!
Yağmur bitti sevgili ve bittiği yerde ayrıyız demektir
Bi kaç damla belki şemsiyede kaldığı kadar dökeriz
Ve son söz olarak hep aynı şeyi söyleriz
Yarınlar ve kendimize yetişmeliyiz sevgili
Hoşça kal!!!