Gece üşümüşken ayın renginden ,
Buharı yükselir acı kahvemin penceremden,
Elimde bir leke beyaz mürekkebimden,
Aklımdaki hayaller hiç yaşanmayacak günlerden
Kara kağıda ak yazgı,
Katran dünyaya ithaf şiirlerden.
Sarkaçlar döner dururken,
Yalanlar gerçekleri uyutmuşken,
Bir gözyaşı henüz kurumamışken,
İnsanlar ölürken katiller dirilirken,
Hançerlemiş gamsızlık gamı,
Mısralardaki kan masumun düşlerinden.
Puhu bile ürkerken kendi sesinden,
Yalnızlığımın ayazı vurur suretimden,
Heykel bedenim kül sırretimden,
Ne bir vefa gelir ne bir seda gülüştüklerimden
Nereden bulayım tutunacak dalı;
Sarmaşıklarım bile solmuşken zehirinden.
Virane haneme usulca süzüldü cam çerçevemden,
Ayaklarımdan dolanıp girer yüreğimden,
Külleri savurur yeşertir yeniden,
Tomurcuklanır gülleri sarar avuç içlerimden,
Anımsadım çiçeklendiği o ilkyazı,
Verdiğini sandığım ab-ı hayatı,
İçtiğimde anladım zehirin tadını.
Güneş tahtına kurulurken,
Bir karga sesi duyulur tepelerden,
Yerdeki gök beni kundaklayıp sarmalarken,
Yarım kalmış cümleleri susarken ben,
Yaren bildim kara toprağı,
Bembeyaz sarmaşıklar yükselirken bedenimden.