ben
büyüdüm anlatabiliyor muyum
bir sarmaşık büyüsün diye
yitirdim kendimi de onunla büyüdüm
ama artık çok yorgunum.
yıllar yılı geçinememiş
sonradan birbirini kabullenmiş
ırmağı ve ovayı
-her defasında sanki ilk kez görürmüş gibi-
sana göstermek isterdim sarmaşık.
ama sana söz veriyorum sarmaşık
yaşamayacağım:
mutluluk ile hüzün arasındaki boğuntuyu
ırmağın sesini sana yakın kılmak için garip bir heyecanı.
uğurlayacağım ovada
yelesini gün gün ördüğümüz
büyümek bilmeyen o deli tayı.
ben büyüdüm işte anlatabiliyor muyum
kirpiklerinden yaşama boylanan o sarmaşıkta,
o sarmaşıkla birlikte büyüdüm.