Sanat Tarihi İstihdam Platformu’nun Sesine Kulak Verin

0
389
Sanat Tarihi İstihdam Platformu’nun Sesine Kulak Verin
Sanat Tarihi İstihdam Platformu’nun Sesine Kulak Verin

İnsanlık tarihinin başlangıcından günümüze değin toplumlar, yaşayışlarını, gündelik hayatlarını, savaşlarını, anlaşmalarını, toplumsal ve bireysel düzeydeki her türlü diyaloglarını kayıt altına alma yoluna gitmişlerdir. Esasen, sanat tarihinin temelini de yüzyıllardır kayıt altına alınan bu belgeler oluşturmaktadır. Resim, heykel, mimari, müzik, tiyatro gibi sanat dallarının varlığı 19. Yüzyıl’da artık bir akademik disiplin şeklini alan sanat tarihini doğurmuştur.

19.Yüzyıl’da Avrupa’daki gelişmeler Anadolu’yu da etkilemiş sanat ve kültürel miras bilinci oluşturularak bu yönde önemli adımlar atılmıştır. Bu dönemde özelikle Osman Hamdi Bey’in önderliğinde başlatılan çalışmalar Osmanlı topraklarında arkeoloji ve sanat tarihi disiplinlerinin temelini oluşturmuş ve sanat tarihine olan ilgi ve merak da giderek artmıştır.

Yıllar içinde değişen toplum yapısı, tüketim toplumunun oluşması sanat ve tarihi eserlere olan ilgiyi tüketmiştir. İşte bütün bu sorunlara bir çözüm üretmek ve kitlelere sanat bilincini, kültür varlıklarını koruma ve yaşatma bilincini aşılama görevi de sanat tarihçilere düşüyor. Her ne kadar sanat tarihçiler bu görevlerini layıkıyla yerine getirmeye çalışsalar da karşı karşıya kaldıkları kadro, unvan ve istihdam sorunu ile yaşadıkları toplumun, hala birçoğunun üzerine fikir dahi yürütemediği bir mesleğin mücadelesini vermekteler.  Bu noktada sanat tarihçiler, hem mesleklerinin hak ettiği değeri kazanması, hem istihdam sorunlarının çözülmesi hem de toplumda kültür varlıklarını koruma bilincini oluşturmak adına bir araya gelerek bir platform oluşturmuşlardır.

Platform, 2012 yılında faaliyetlerine başlamış olup özelikle 2012-2014 yılları arasında 57, 2014-2016 yılları arasında da toplam 267 sanat tarihçisinin istihdamına önayak olmuştur. Mücadelelerini sonuna kadar sürdüren ve yılmadan çalışmalarına devam eden Sanat Tarihi İstihdam Platformu, görüldüğü üzere emeklerinin karşılığını her dönem katlayarak almıştır.  Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok ilde sanat tarihçilerin bir araya gelmesiyle oluşan platform her geçen gün başka şehirlere yayılarak çoğalıp kendisine destek bulmaktadır.

Sanat Tarihi İstihdam Platformu sadece kamu kuruluşlarında değil özel müzeler ve sanat galerilerinde de sanat tarihi mezunlarının istihdam edilmesi gerektiğine inanıyor ve bu konuda ciddi projeler hazırlıyor.
Sanat Tarihi İstihdam Platformu sadece kamu kuruluşlarında değil özel müzeler ve sanat galerilerinde de sanat tarihi mezunlarının istihdam edilmesi gerektiğine inanıyor ve bu konuda ciddi projeler hazırlıyor.

Sanat Tarihi İstihdam Platformu üyeleri, öncelikle kültürel miras bilincinin oluşmasının gerekliliğine dikkat çekiyor ve bu bilincin oluşmasının da ancak eğitimden geçtiğini savunuyor. Bu yüzden de ilköğretimden liseye kadar sanat tarihinin zorunlu ders olarak verilmesini istiyorlar. Bu sayede bireyler hem erken yaştan itibaren kültürel miras bilinciyle yetişecekler hem de sanat tarihçiler için ciddi bir istihdam sağlanmış olacak. Ayrıca müfredatta bulunan Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi dersini sanat tarihi mezunlarının vermeleri gerektiğini vurguluyorlar.

Sanat Tarihi İstihdam Platformu sadece kamu kuruluşlarında değil özel müzeler ve sanat galerilerinde de sanat tarihi mezunlarının istihdam edilmesi gerektiğine inanıyor ve bu konuda ciddi projeler hazırlıyor. Bütün bunların dışında akıllara takılan bir diğer konu halihazırda istihdam edilemeyen birçok sanat tarihi mezunu bulunurken yeni kurulan üniversitelere hala sanat tarihi bölümünün açılması ve kontenjanların da her yıl artması sorunu. Platform bu durum için de önlemler alınmasını ve istihdam edilemeyen sanat tarihçilerine yenilerinin eklenmemesi gerektiğini dile getiriyor.

Son olarak CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na sunduğu soru önergesi dikkatleri bir kez daha işsiz sanat tarihçilerin üzerine çekmiştir. Soru önergesinde Türkiye’de kaç sanat tarihçisi ve arkeolog olduğunu, bunların kaçının işsiz olduğunu ve sanat tarihçi ve arkeologların neden işsiz kaldıklarını soran Gürer’e verilen cevap şöyledir; 2016 yılı Kasım ayı itibari ile İşkur’a kayıtlı 1116 sanat tarihçisi ve 1429 arkeolog bulunmaktadır. İşkur’a kayıtlı olmayan sanat tarihçi sayısı her yıl yeni mezun olanlarla katlanmaktadır. Mecliste gündeme gelen bu konu sanat tarihçiler açısından durumun ne kadar vahim olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen Sanat Tarihi İstihdam Platformu üyeleri mesleklerinin layık olduğu itibarı kazanması, meslektaşlarının istihdamı ve kültürel miras bilincinin toplumun her kesiminde edinilmesi için mücadele vermektedir ve bu mücadelede içinde yaşadığı toplumu da kültürel mirası birlikte koruyup gelecek nesillere aktarmaya davet etmektedir. Siz de Sanat Tarihi İstihdam Platformu’nun sesine kulak verin.

İLETİŞİM

  • Twitter : @sanahttarihistp
  • İnstagram : @sanattarihiistihdam
  • Mail: sanattarihiistihdamplatformu@gmail.com
PAYLAŞ
Önceki İçerikTARASKON
Sonraki İçerikKömür Kokusunda
İlkay Çelik
Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü mezunu. Profesyonel sanat tarihçi, amatör fotoğrafçı. Sanatın hemen her dalına ilgi duyar.