Sanatın kendine has bir yüksek değer kültürü vardır. Değerlerin kendince daha da anlam kazandığı en güzel araçlardan biri de sanattır, hiç şüphesiz. Belki de sırf bu yüzden sanatın dili evrenseldir bir dildir. Çünkü sanat kalbin dilidir. Kalbin diline hitap edebildiğimiz zaman hiçbir şekilde birbirimizi rencide etmeyiz, inanınız. Her güzellik sevgiyle daha güzeldir. Bu güzeli görmemize vesile olan da sanatın ta kendisidir. Sanat çok çeşitlidir. Bir terzi de kendince sanatkardır bir aşçı da… Ben sanatın yazı ile ilgili kısmıyla ilgileniyorum, uzun yıllardır. 17 yıl oldu, günlük tutmaktan kağıtlara içlenmekten bugünlere gelindi. Beyaz kağıt çok iyi bir sırdaş… Sanat ile ilgilenmek herkesle öncelikle de kendimizle barışık olmayı barış içinde yaşamayı öğretir. Çıkıntı yanlarımızı bir anlamda törpüler, bizi ruhen onarır.
İşte ruhu güzel olan bir sanatçıdan bahsetmek istiyorum. Kendisi, Mor ve Ötesi solisti Harun Tekin, Reina katliamını kınayarak bir sanatçı duyarlılığının nasıl olmasına rol model oldu.
İşte böyle bir birlikteliği milli bütünlüğü bize sanat sağlar. Sanatın sevgiyle yoğrulmuş evrensel dili elbette ki çok büyük yaraların sargılanmasına vesile olacaktır. Her hayat bir keşiftir çünkü, sanat bu keşfi yapar ve hiç kimseyi yaşam tarzı ideolojisi ne olursa olsun dışlamaz. Tek bir tip tek bir görüşün kısır döngülüğünü sanatın renkli sevimli dünyasının hoşgörülüğünde eriyip gittiğini görürsünüz. Sanat bize hoş görmeyi farklı dünyaların farklı fikirlerin de olması gerektiğini öğretir. Katliamı yapan kişi Reina Gece kulübünde masum insankardeşlerini öldürürken aslında nefsinin esiri olmuş kendine yabancı kalmış dini de doğru öğrenememiş, ne acı. ‘‘Halifenin askeriyiz …’’ sözü de dış basında yer aldı. Kendi basınımızda pek okuyamadım bu sözü, halifenin askeri olmak Allah’ın kulu olmanın önüne geçip düşünme ve vicdan ortadan kalkmışsa aslında ortada sağlıklı bir inanç da yoktur cihad da… Daha önce bu köşede cihad mücahid kavramlarına değinmiştim. Cihad Allah rızası yolunda hizmet etmektir, hakikate iyi ve hayırlı işler ile yardımcı olmaktır. Aslında ölmek öldürmek değil yaşamak ve yaşatmakla ilgilidir. Bunu yapana da mücahid denir. Sanatı bu planda incelersek sanat fevkalade önemli cihad kapıları açar bize. Çünkü sanatın rengi dili dini ırkı mezhebi yoktur. Sanat, sevgiyle her şeyi herkesi kucaklar. Cihad da aslında insanlığı yaşatma insanlığa hizmet etme sanatıdır.
Yukarıda bahsettiğim sanatçı yaptığı müzik ile insanlığın kalbini fethediyorsa gerçek fethi başarmıştır. Biliyoruz ki aziz peygamberimiz gerçek fethin yürek fethi olduğunu bizzat kendisi bildirmiş ve bu konuda uyarmıştır. Hatırlayalım Taif Seferi sırasında mübarek peygamberimiz kan revan içinde taşlandığı bir sırada lanet okumamış kendisine zulüm yapanlar için hidayet dilemiştir. Edep tevazu ince bir yaşam sanatıdır. Yaşamak, yaşatmak güzel örnekleri rol modellerin hayatlarını öğrenmekle mümkün. Biz kültürüyle inancıyla güzel bir milletiz. Sevgi anlayışla sanatla saralım kuşatalım birbirimizi ,kin nefret hainlik barınamasın içimizde.
“Ben güzel ahlakı edebi tamamlamak için gönderildim…” (Peygamberimiz Hz. Muhammed)