Beyazıt’ın Simgesi, İstanbul’un İmgesi: Şair Hüseyin Avni Dede ile 13 Nisan 2016 tarihinde Hüseyin Kalkavan Lisesi enleminde yollarımız kesişmişti. Gel zaman git zaman birçok öğrencimiz onun iç dünyasına yolculuk yaptı, gözlerinin bebeğindeki hüznü, yüreğindeki derinliği hissettiler.
Okulumuzdan “eski bir yeleğin taflanlara düşen gölgesiyle” güzel anılarla ayrılmıştı Hüseyin Avni Dede, bu sefer ben de okulumdan göç eylemiştim. “Tek Şekerli Çınaraltı” adlı belgeseli, yeni okulumdaki öğrencilerime izlettim. Onlar da : “Dede bizim okula gelir mi? Yanına gidelim mi hocam? ” suallerine: “Neden olmasın, o da mutlu olur…” ifadesiyle yanıt verdim. Zaten “Şair olmak, dost kazanmak demek.” değil miydi?
Beklenen gün gelmişti… Sarıyer Mustafa Kemal Anadolu Lisesi enleminde 25 Nisan 2017 tarihinde öğrencilerimizin dileği gerçekleşti. “ Kıyıda Çürüyen Nergis Suları, Yalnızlığın Yeni Adı, Busesiyle Kaybolan Derviş Sesiyle…” adlı şiirlerini seslendirdi Hüseyin abi. Öğrencilerimizin özgün soruları karşısında içten cevaplar verdi, gönülleri fethetti. Sevgi çiçeklerini verdi onu tanımak isteyen yüreklere. Şiirler ile aktı zaman… Anısal belleklerde unutulmayacak bir gün kaldı…Emeği geçen edebiyatsever öğrencilerimize ve öğretmen arkadaşlara sonsuz teşekkürler…
Ardından bıraktıkları ve ilk izlenimler:
11-E şubesi: “Bugün mutluluk vardı içimizde…Modern zamanlarda gerçek bir şair tanımanın farkındalığını yaşadık, Sarıyer Mustafa Kemal Anadolu Lisesi öğrencileri olarak hiçbir zaman bu içten yüreği unutmayacağız, her şey için sonsuz teşekkürler, Hüseyin Avni Dede…Hasret ile…”
Bazı öğrencilerimizin bizzat onu çınar ağacının altında görmeye gitmesi, bir şair yüreğine konmak isteyen kuşlar olduklarını bize göstermez mi?