Bir Efsane: Ennio Morricone
Geçtiğimiz Pazar gecesi dağıtılan 88. Oscar Ödülleri’nin ardından tören birçok açıdan kritik edildi. Leanardo DiCaprio’nun İnception rüyası olmadığını umduğumuz o ödüle uzandığı anlar, Mad Max’in tüm teknik ödülleri alarak adeta Sergen Yalçın’dan daha teknik olması, En iyi filme kendimizi The Revenant’a hazırlamışken Morgan Freeman’ın nispet yapar gibi bakışlarla “Spotlight” demesi ve tabiî ki sunucu Cris Rock’un “Oscar çok Beyaz” tartışmalarındaki hem nalına hem mıhına esprileri bu seneden akıllarda kalacaklar olacak.
Ben bu törenlere başka bir açıdan bakacağım: Müzik… Her sanatın birbirinin içinde illaki var olması, müziğin de sinemayla ilişkisini doğuruyor.
Şunu belirtmeliyim ki Leanardo’nun ödül almasına ne kadar sevindiysem bir o kadar da sevindiğim bir isim daha var; o da Ennio Morricone! Hayranlıkla izlediğimiz bir çok filmin en gerilimli, hareketli, heyecanlı sahnelerine eşlik eden müzikleri nihayet Akademi tarafından ödüllendirildi. Gerçi Morricone’ye 2007 yılında Onur Ödülü de verilmişti ama yarışma bölümünde rakiplerini geçerek bu ödüle uzanması daha da mutluluk vericiydi. Ayrıca Akademi’nin, sinema emekçilerinin sonbaharında verdiği bu Onur Ödülü’nü aldıktan tam 9 sene sonra 87 yaşında bu ödüle uzanması da gerçek sanatçıların asla emekli olmayacağını gösteriyor.
Daha önce Dokunulmazlar(1987), Malena(2000), Cennet Günleri(1978), Bugsy(1991) ve Misyon(1986) filmleriyle aday gösterilen Morricone ilk defa bu ödüle Quentin Tarantino’nun The Hateful Eight filmiyle ulaştı. O Quentin Tarantino ki çok küçükken izlediği ve hayranı olduğu Bir Avuç Dolar İçin(1964), Birkaç Dolar İçin(1965) ve İyi Kötü Çirkin(1966) Western üçlemesinin müziklerini yapan adama da hayran olmuştu. Bir Avuç Dolar için filmindeki müzikli saat ya da İyi Kötü Çirkin filminin finalindeki üç kişilik düello sahnesinin oyunculuk, yönetmenlik ve müzisyenlik şaheseri onun aklına kazınmıştı. Quentin Trantino o kadar şanslı ki tam üç filminde Morricone ile çalıştı. 2009 yapımı Soysuzlar Çetesi, 2012 yapımı Django ve son olarak 2015 yapımı The Hateful Eight filminde birlikte çalışan ikili özellikle Django ve The Hateful Eight filmleriyle yeni nesil Western filmlerine imza atmış oldular.
Tabi ki toplamda 500’e yakın filmin soundtrack, Düzenleme ve orkestra şefliğini yapan Morricone bu ödüle biraz gecikmeli ulaştı dersek yalan olmaz. Hem 60’larda hem 70’lerde hem 80’lerde hem 90’larda hem de günümüzde bu kadar çok başarılı iş çıkarabilmesi, daha da önemlisi müziklerini gündelik hayatın içine de sokabilmesi çok yönlü sanatçılığın bir simgesi tabi ki. Film müziklerinin tanınılırlığı bakımından tıpkı Hans Zimmer gibi bir ikon halinde karşımızda duruyor üstat.
87 yaşındaki ulu çınar ödül konuşmasını yapmak için kürsüye yürürken yılların yorgunluğu ve işini iyi yapmanın gururu omuzlarına biraz ağırlık yapmıştı. Kürsüye geldiğinde ise tıpkı 2007’de Onur Ödülü aldığı zamanki gibi bütün konuklar ayakta alkışlıyordu efsaneyi.
Ennio Morricone birçok ödül sahibi. Ve artık Oscar sahibi… Ama hepsinden önemlisi üstat gönüllerimizin sahibi…
Kadife Seslerin Oscar İle Dansı
Akademi gecesinin bir diğer müzikal yanı ise En iyi Orijinal Film Şarkısı Kategorisinde yaşandı. Sam Smith, The Weeknd ve Lady Gaga gibi güçlü isimlerin yarıştığı bu dalda ipi göğüsleyen 007 James Bond: Spectre filminde seslendirdiği Writing On The Wall şarkısıyla Sam Smith kazandı. Ki Sam Smith gecede şarkıyı canlı okurken ne kadar büyük bir ses olduğunu bir kez daha gösterdi. Çıkılması ve inilmesi çok zor tonlarda bile Sam Smith’in yüzünde bir zorlanma okunmadı. Bir önceki James Bond filmi Skyfall da İngiliz şarkıcı Adele’e Oscar Ödülünü getirmişti. Film jeneriklerinde ünlü sanatçıların filme özel yazılan şarkılarının seslendirildiği James Bond serisi bu alanda iyi bir gelenek yaratmış durumda. Hatta James Bond filmlerini Oscar’a taşıma konusunda çok iyi bir reklam malzemesi haline de geliyor bu durum. Bakalım gelecek filmde hangi ünlü sesi hiç duymadığımız bir eserle dinleyeceğiz. (Yeri gelmişken; yeni Bond kim olacak acaba ya?)
The Weeknd ise gecede Gri’nin 50 Tonu filmi için bestelenen Earned İt şarkısını seslendirdi. Hem şarkı hem ses hem de dans gösterisi geceye renk kattı.
Tabi bir de Lady Gaga var ki The Hunting Ground filminde seslendirdiği Til it Happens to You şarkısını solo ve piyano başında seslendirdi. Şarkı esnasında sahneye çıkan cinsel taciz ve tecavüz mağdurları da Gaga ya eşlik edince ortaya duygusal görüntüler çıktı.
Güçlü seslerin eşlik ettiği filmler çok güçlü olmasalar bile yine sanatın başka bir koluyla adından söz ettirebiliyorlar. Tıpkı bu sene olduğu gibi.
Birçok konuda eleştiri getirebiliriz ama şu bir gerçek ki Oscar tam bir görsel ve işitsel şölen…
Nice Oscar’lara canım okur…