‘En çok ve en iyi bildiğin şeyde bile Yalnızsın.’ Aslında bakarsan en iyi bildiği şeyde en çok yalnızsın…
Komik olacak ama sanırım aslında en iyi bildiğin şeyde ‘Yalnızsın!’
Bazı şeyleri ‘sürekli’ ve zaman zaman duyarız… Ve bunların ne olduklarını bildiğimizi varsayarız.
Bunlar bizden o kadar uzak şeyler değillerdir, her gün birilerinin yaşadığı ve tanıklığımızda olan şeylerdir. En olanaksızı dahi duyumumuzda olan şeylerdir… Ancak ta ki o şey başımıza geldiği zaman ne olduğunu bilmeye ve anlamaya çalışırız.
Buradaki meraksal ve endişeli bakışlarımızda öyle bir dehşet vardır ki, ilk kez duyuyor, ilk kez görüyor olmakla kalmaz, yeryüzünde de ilk kez bizim başımıza geliyormuş gibi kararsız ve çaresiz hisseder, bize çözüm gösterecek ve rahatlatacak herkese ve her şeye ilgili oluruz..’’
Yaşam boyunca defalarca duyduğumuz bir şeydi o..birilerinin başına gelen şeydi… Ama birden bire ilk kez duymuş gibi olduk.. O hissetmede olduk… O bilmemezlikte.’’
‘İnsanların duyarlı, ilgili, bilgili ve etrafınızda dönüp durmalarına aldanmayın, o şey kendi başlarına gelmeyene kadar gerçek duyguda birer sağır ve birer kördürler ama ağız olmaktan hiç çekinmezler.’
‘Yanılsamaların aynasında geçekte olmayın’
‘O şeye karşı en çok bilmekte olan birinde bile bunu görebilirsiniz… Tüm size karşı bilmesine rağmen kendi karşılaştığı zaman bir yabancı olacaktır o şeye karşı…’
Ve hatta dönüp… Yanıtını sizlerde arayacaktır…’
– O şeye bir örnek… ‘HASTALIK’…