Herkese merhabalar,
Bundan sonra blog ismim; Makbuş’un Dünyası. Sadece mutfak değil birçok alanda yazılar yazmaya çalışarak sizlerle her konuda bildiklerimi, araştırdıklarımı paylaşacağım. Bugünün konusu; Nappily Ever After.
Netlfix’de film ararken rastladım bu filme. Konusunu okuyunca bana göre olduğu için hemen açıp izledim.
Küçük bir kızın nasıl mükkemmeliyetçi bir kadına dönüştüğünü anlatan dram yönü ağır basmış bir film.
Kabarık saçlara sahip olan Violet, annesi tarafından her gün saçları düzeltilen ve mükemmel olması için büyütülen bir kız. Harika bir işe, erkek arkadaşa, saça, büyülü bakışlara, düzen ve programa sahip. Fakat bir gün işini, erkek arkadaşını, bakışları yani mükemmel olan her şeyini kaybeder.
Bundan sonra Violet’in “kendini bulma süreci” başlar. İlk defa mükemmel olmamanın huzurunu yaşamaya, küçüklüğünden beri annesi tarafından duyamadığı “sen her halinde güzelsin.” kelimesini kendine öğretmeye başlar.
Duygularıma, ruhuma hitap eden bir filmdi. Kesinlikle izlemenizi öneriyorum.
Belki de veremediğiniz kilolar, yaşamadığınız huzur, sürekli gelen heyecan atakları, çaresizliğiniz, kendine güvensizliğiniz hep bundandır…
Mükemmel olma, kendini yıpratma, iyi olamama korkusu…
Acaba ne size bunu hissettiren? Veya “Ne yaşadınız ki böyle oldunuz?…