Üretmek evet anahtar sözcüğümüz bu her ne koşulda olursa olsun üretmek. Yorulmak ancak her yorulmadan bin umutla tükenmeden doğmak ve adeta yeniden yoğrulmak hayatla. ”On Kadın”ın gayesi sadece hayata tutunmak değil, o hayatı sesleriyle eylemleriyle üretimleriyle yeniden var etmek.
”Londra da müzik öğretmeni olarak görev yapan Canan SAĞAR üçüncü albümünde bu kez kollektif bir çalışmaya imza attı. Kadın sorunlarına duyarlılığı ile dikkatleri çeken SAĞAR’a dinleyicileri “Kalbinden notalar sağan kadın” ve “Müziğin Kibelesi” sıfatlarını uygun görmüştü. Bu sıfatları çağrıştıracak şekilde bu albümdeki müziklerin çocuğunda yine SAĞAR’ın imzası bulunmakta. Albüm adında anlaşılabileceği gibi on güzel kadının seslendirdiği eserlerden oluşuyor. İlkay AKKAYA, Yasemin GÖKSU, Adile YADIRGI, Canan SAĞAR, Yelda EMEK, Gurbet Üzgün DEMİRAL, Bergüzar ERDOĞAN, Şebnem SÖNMEZ, Bahar SARIBOĞA ve Öznur KORKMAZ’ın bulunduğu kadın sanatçılar şarkılarla kadınların hikayelerini anlatacağı bir albümü hazırladı ve 8 Mart 2018 tarihinden beri şimdilik dijital platformlarda dinleyicisiyle buluştu. Albümdeki bütün sanatçıların ve proje sahibi Canan SAĞAR’ın ortak hedefi daha çok dinleyiciyle, özellikle de kadın dinleyiciyle buluşmak.”
“On Kadın” albüm’ü tanıtırken dinleyicilerine şöyle seslendi:
“Şarkıların gücüne inandık ve böyle çıktık yola. Şarkılarla kadınların acısını, sevincini, aşkını, ayrılığını, göç hikayelerini anlattık. Erk egemen sistemlerde gitgide meşrulaştırılan tecavüz ve taciz olaylarını, bunun kurbanı olan kadınları anlattık. Eski çağ demeyin, bu zamanda da cinsiyet ayrımına evladıyla başlayanları anlattık gözlerimiz nemli nemli. Ayrılmak isteyen kadının aldığı yaraları bereleri, sırtına vuran bütün darbeleri iki dörtlük bir şarkıya döktük. Düşleri kırılan, umutları yok olan kadınların O gizlice içinde anneye sığınışını anlattık. İş, ev, çocuk, eş, aile gibi bir haftaya bir yığın sorumluluk sırtlayan kadının çiçekleriyle konuşmasını, hayatın zor ama kadın olunca daha da zor olduğunu anlattık. Aşk halinin erkeğe has olmadığını, kadının Leyla olup çöle düşebileceğini vurguladık, yine yüreğimiz yara yara. Töre ile çocuk gelin olmanın ne demek olduğunu söyledik içimiz kanayarak, biraz da millete çatarak. Çığlık attık şiirden şarkıya dönüşen içinde hüznü de barındıran bir kadının kaleminden. Her kadın biraz yalnızdır, yalnızlığını yaşama özgürlüğüne sahiptir diye seslendik kalbimize dövme misali kazılacak bir şarkıyla. İşte böyle doğmaya sancılandı ‘On Kadın’. Ses olsun, umut olsun, çığlığını içinde haykıran kadınlara direnç olsun.”
Müzik, insanlara ulaşmada ve insanların sorunlarını dillendirmede anahtar işlevi görmekte. Kadın sorunlarını yine ”kadın” başlığı altında bizlere çokta kaliteli bir şekilde sunan ”On Kadın” eserini değerlendirmek elimizde. Bu albüm aslında iç dökmenin çok ötesinde bir iş başarmış durumda, piyasa koşullarının dayattığı üretmeyin baskısına hayır üretmeye ve müziğe devam yanıtını vermiş bir albümle karşı karşıyayız.
Üretmek evet anahtar sözcüğümüz bu her ne koşulda olursa olsun üretmek. Yorulmak ancak her yorulmadan bin umutla tükenmeden doğmak ve adeta yeniden yoğrulmak hayatla. ”On Kadın”ın gayesi sadece hayata tutunmak değil, o hayatı sesleriyle eylemleriyle üretimleriyle yeniden var etmek.
Ruhunu gıdalandırmak isteyenlere duyurulur…