Mutluluğun sırrını değişik bir açıdan ele alabiliriz.
Nasıl mı?
Mesela hayata bakışımızı, yani bakış açımızı değiştirerek, daha mutlu ve özgüvenli bir yaşam elde edebiliriz.
Bakış açısı; kişiden kişiye, yaşam koşullarına ve bazen de eğitim seviyelerine göre değişkenlik gösteren bir kavramdır bence. Bazen yaşadığımız sorunlar ya da farklı hayat biçimleri bakış açılarımızı etkileyen faktörlerdir.
Peki; sadece bakış açımızı değiştirerek hayatımıza yön verebileceğimizi hiç düşündünüz mü? Evet, bu hiç zor bir yol değil aslında. Hayata umut dolu bir pencereden baktığımızda aslında şartların o kadar da zor olmadığını, bir şeyleri değiştirmenin kendi elimizde olduğunu keşfetmek bizi memnun edecektir. Bunu yapabileceğimize inanmak en başta gelenlerden ”İnanmak başarmanın yarısıdır.“ değil midir? Bence öyledir.
Gelin sizinle bir anımı paylaşayım; Üç yıl önce yaşadığım bazı sorunlardan dolayı kendimi çok umutsuz hissediyordum. Her şeyden sıkılan, kararsız ve kendine güvensiz bir insandım. Hayatımın bundan sonra bu şekilde devam edeceğini düşünüyordum. Sonra bir gün kendime dedim ki; “Nereye kadar böyle sürecek? Ne yani daha çok gencim ve yolun başındayım. Öyle hemen pes etmek mi olurmuş? İşin kolayına gelince kaç tabi! Yok artık kaçmak. Çık dışarı! Gez, toz, keyfine bak…”
Yaşadığımız hayattan sadece kendimiz sorumluyuz. Sizce de öyle değil mi? Ve hayatıma, bakış açımı değiştirerek yön vermeye karar verdim. Klişe bir söz olacak ama bardağın dolu tarafından, pencerenin güzel mi güzelinden baktım. Evet, mutluyum ve kendime güveniyorum. Bir de başka bir açıdan bakalım şimdi de. Farklı hayatlar görerek, değişik deneyimler yaşayarak da bulunduğumuz durumdan memnun olabileceğimizin farkında olabiliriz. Mesela düşünün ki çok ünlüsünüz; hep göz önündesiniz. Özel hayatınıza hep bir müdahale vs… vs… Peki bu sizi ne kadar mutlu edecektir? Ben şahsen istemezdim böyle bir şeyi. Bu da bir bakış açısı değil midir?
Mutlu bir hayatın sırrı; Bakışınızda saklıdır.
Aydınlık bir bakış dileğiyle…
Hoşça kalın.
Merhaba,
Haklısınız,sorunlar hayatımızda hep var ve var olacaktır da. Bu sorunların derinliği ya da onu ne kadar derinleştirdiğimiz bizim hayat kalitemizi değiştirecektir. Asıl sorun bizim sorunlarımıza karşı nasıl tavır alacağımızdır. Bu tavırlar bizim zekamıza, okumalarımıza ,sosyalleşme kalitemize ve eğitimimize bağlıdır.Bunlardan bir kaçı bile saydıklarımıza karşı alacağımız çözüm yollarını belirler. Birden fazla pencere açar.Sorunlar karşısında üzüntü,kızgınlık,hayal kırıklarımız devam etse de işin içinden çıkıveririz,yolumuza devam ederiz.Dolayısıyla hayatımıza yön vermek tamamen bize bağlıdır sizin de yazdığınız gibi.
Hayatta abartmadan iyimser olmak her zaman iyidir.Bunda bir kötülük yoktur.Bizim kendimize karşı inancımızı korur. Benliğimizi kendi kendimize zedelemekten alıkoyar.
Hayatta yapılacak çok şey var ve bunun farkına varmak en iyisidir. Bu da insanın kendini tanımasını sağlar. Keder ve kendine acımak bizi yolumuzdan alıkoyar.
Sevgiler.