MURAT AKSEL: 30 yıldır Bursa’da yaşayan Murat Aksel, ressam Malik Aksel’in oğlu. Bursa’da Murat Bey’i tanımayan kitapçı yok ancak onun Malik Aksel’in oğlu olduğunu bilen de yok. “Ressam olmasaydım koleksiyoncu olurdum” diyen ressam Aksel’in oğlu, babasının bu sözünü tutmuş olmalı ki 40 yılda 20 bin kitap toplamış.
Murat Aksel 40 yılda 20 bin kitap biriktirmiş bir koleksiyoner. Koleksiyonunda baskısı bulunmayan prestijli eserlerden tutun da 72 milletin lügatine varıncaya kadar çeşit kitaplar yer alıyor. Dört katlı evinin iki katını kitaplarla dolduran Aksel’in evi artık bu koleksiyondan yoksun. Çünkü Aksel, 20 bin kitabını belediyeye bağışlamış. Bursa Büyükşehir Belediyesi de restore ettirdiği tarihî Şehbenderler Konağı’nı Aksel’in koleksiyonuna tahsis ederek bir kütüphane kurmuş.
Murat Aksel, yıllardır Bursa’da münzevî bir hayat yaşıyor. Münzevî desek de ona muhtefî (bilerek gizlenen) demek daha doğru olsa gerek. Şehirdeki tüm kitapçılar onu tanıyor, ancak hiçbiri defalarca kitap sattığı bu adamın isminden öte bir şey bilmiyor. Ne ressam Malik Aksel’in oğlu olduğu biliniyor ne de yüzlerce kitaba sahip olduğu. Ta ki Şehbenderler Konağı Kütüphanesi açılana dek. Aksel’in kitaplarından bir kütüphane oluşsa da kendisini tanıyan hâlâ yok. Yani tam bir muhtefî. Ne kütüphanenin açılışına katılmış ne de yıllarca biriktirdiği kitaplarını görmeye geliyor. Çünkü bilinmekten, gösterişten hoşlanmıyor. Bizimle görüşmeyi de kabul etmiyor. Kitap tutkunu Murat Aksel’in hikâyesini görüştüğü üç beş arkadaşından biri olan Uludağ Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Hasan Basri Öcalan’dan dinliyoruz:
Murat Aksel 1949’da Ankara’da dünyaya gelmiş. 1987’de babasını, 1989’da annesini kaybedince annesinin memleketi Bursa’ya yerleşmiş. Öğrencilik yıllarını İstanbul’da geçirmiş, gazetecilik üzerine eğitim almış. Kitap toplama serüveni de İstanbul’da bulunduğu yıllara denk geliyor. Burada başlayan koleksiyonculuk Bursa’da artarak devam etmiş tabii. Aksel hiç evlenmemiş, uzun yıllar teyzesinin can yoldaşı olmuş. Teyzesi de iki yıl önce vefat edince Aksel, kitaplarıyla baş başa kalmış. 1 yıl önce de kendi rızasıyla kitaplarından ayrılmış. Üstelik kitaplarını bir yere bağışlama konusunu kimseye açmazken, açtırmazken. Arkadaşı Hasan Basri kitapları ne yapacağını sorduğunda Aksel’den “Bir daha sorma” cevabını alıyor önce. Ancak Aksel 2008’de geçirdiği kalp rahatsızlığının ardından Hasan Basri’yi arıyor ve “Gelene kadar kitapları nereye vereceğimizi düşün” diyor. Hasan Basri bu koleksiyon tutkusunun kaynağını bilmiyor ancak Murat Aksel’in babası Malik Aksel’in “Ressam olmasaydım koleksiyoner olurdum” sözünü dile getiriyor. Aksel’in aldığı ilk kitabı hatırlamadığını söyleyen Hasan Basri, Aksel’in bazen günde bir koli kitap aldığını, bazen 1 ay hiç kitap almadığını anlatıyor. Kitapçılara kızdığında kitap almaya ara verdiğini söylüyor. Fakat kitap tutkusu kızgınlığının önüne geçiyor ve Aksel kendisini yine kitapçıda buluyor.
Aksel’in evini, adresini bilen pek yok. Arkadaşı Hasan Basri dışında. Onunla tanışmasına vesile olan da kitap tutkusu. Hasan Basri ve Aksel’in dostluğu Bursa Kitapçılar Çarşısı’ndaki sık sık karşılaşmalarıyla başlamış. Bu dostluk öyle ilerlemiş ki Aksel’in kalp rahatsızlığından sonra arayacağı ilk kişi de Hasan Basri olmuş. Velhasıl 2008’deki bu buluşma bir kütüphanenin kurulmasını sağlamış.
Hacimli koleksiyonda neler var?
Şehbenderler Konağı Kütüphanesi’nde yok yok. Üstelik Murat Aksel ve Hasan Basri Öcalan kitap almayı aralıksız sürdürüyor. Günde ortalama beş yeni kitap raflardaki yerini alıyor. Kütüphanede 72 millete ait sözlük var desek yeri. Ayrıca Yozgat tarihinden tutun da Darende, Harput, Gaziantep ve daha birçok şehrin tarihini anlatan kitaplar bulunuyor. Mimari, güzel sanatlar, hat, tezhip, ebru, minyatür ve benzeri tüm prestij kitaplar da raflarda. Tefsir, hadis, fıkıh, kelam sahasındaki bütün kitaplar da burada. Doğu ve Batı klasiklerinin tümü birkaç farklı çevirisiyle mevcut. Ressam Malik Aksel’in kitapları da Şehbenderler Konağı Kütüphanesi Malik Aksel Koleksiyonu’nda bulunuyor. Bunların bir kısmı Osmanlıca, bir kısmı Almanca. 1920’li yıllarda Berlin’de yayınlanmış sanat kitapları var aralarında. Almanya’da resim pedagojisi dersi alan Malik Aksel, Türkiye’ye dönerken kitaplarını da getirmiş, onlar da Şehbenderler Konağı’ndaki yerini almış. Şimdilik 20 bin kitaba ev sahipliği yapan kütüphanede her türlü eser bulunuyor.
Okuma salonlarından birine Malik Aksel’in adı verilmiş. Başköşede portresi ve biyografisi yer alıyor. Malik Aksel yalnızca ressam değil, yayımlanmış beş kitabı bulunuyor. Sanat Hayatı/Resim Sergisinde Otuz Gün, İstanbul Mimarisinde Kuşevleri, Anadolu Halk Resimleri, Türklerde Dinî Resimler, Sanat ve Folklor ve İstanbul’un Ortası adlı kitapları da bir camekânda sergileniyor.
Ayrıca günlük gazeteler, aylık, haftalık dergileri de kütüphanede bulmanız mümkün. Kütüphane pazar günleri haricinde her gün hizmet veriyor.
Asırlık konağa adını veren Şehbenderler kim?
19. yüzyıldan kalma konak, Bursa’nın en eski ailelerinden Şehbenderler’e ait olduğu için Şehbenderler Konağı olarak biliniyor. Konağın sahibi Düyun-u Umumiye memurlarından Mehmet Sabit Bey. 1989 yılına kadar ailenin kızı Feriha Şehbenderler’in yaşam sürdüğü konak onun vefatından sonra 2003 yılına kadar ailenin yardımcısı Ayşe Hikmet Kılınç tarafından kullanılmış. Daha sonra Çocuk Esirgeme Kurumu’nun himayesine geçmiş. Son olarak Bursa Büyükşehir Belediyesi konağı aslına uygun olarak restore ettirmiş ve kütüphane olarak halkın hizmetine sunmuş. Kütüphanedeki bir bölüme de Feriha Şehbenderler’in adı verilmiş.