Hadi yoluna eyvallah
Mutlu ol gülüm inşallah
Sen biten günün ardında
Bir başına kalma inşallah…
Selam vermek istiyorum sana, haykıra haykıra söylediğim şarkıyla.
Nasıl bir güne uyandın?
Yüreğim gibi hüzünlü bir güne uyandım ben.
Canavar bulutların hararetle üzerime saldığı saf yağmur tanecikleriyle…
Güneyden esen güzel meltemlerle sana gülen bir sıcaklıkla uyandın.
Sıcak kahveni yapmak için söylene söylene yatağından ayrıldın.
Bir yumurta, bir dilim tost ekmeği, bir avokado ve yarısı içilmiş kahve…
Ardından bir duş al, apar topar evini topla.
Geniş ama az eşyalı evinin kapısını kesinlikle üç kez kilitleyip git…
İnşaat alanına git ama sakın çamura basma…
Ustaya her zaman sıcak davran ve oradan da sıcak, temiz ofise geç.
İşin bittiği zaman sana benzeyen bir iki adamla kahve için şık mekan seç…
İki gülüş, bir iki basketbol muhabbeti sonra iş için destekleyici bir iki söz…
Gece belki en kıskandığım an!
Güzel bir kadınla yemek, hem de mum ışığında.
Evine almayacağın ama yemekte iltifat edip gülen gözlerle bakacağın kadın/kadınlar
Geç saatte eve dönüp işin tekrar başına geç.
Günün muhasebesini iyice yap.
Uzun zamandır elinde bulunan bitirmemek için az okuduğun gerilim romanını oku.
Uyuyabilirsin, iyi geceler.
Ben ne yaptım?
Parasızlığın güzelliğini tekrar yaşadım.
Simidin ne kadar güzel olduğunu anladım.
Part-time çalıştığım işin parası yatmış, Pandora için mama aldım.
Senin sevdiğin, benimse düşen yapraklar için üzüldüğüm mevsimde uzun uzun koştum.
Kulaklığımın bir tarafı bozuk ama bu şarkıyı içimde bağıra bağıra dinledim.
Dinledim, koştum, bağırdım, yoruldum…
Seni sevmekten de yoruldum zaten artık.
Eve geldim, duş almaya çok üşendim, madem terliyim Pandora ile oynayayım, dedim.
Balkona ne kadar turuncu yaprak düşmüşse eve taşımış.
İğneyi elime batıra batıra diktiğim fareyle baya baya oynadık.
Kollarımı sıvayıp kutu evi bir güzel temizledim.
İkinci el kitapları seve seve yerleştirdim.
Zorla kendime gaz vere vere de duş almaya girdim.
Bu sefer de çıkamadım.
Uzun saçlarımı kurulayıp iki örgü yaptım.
Senden kalan gri kazağı giyip, bu sefer dans edebileceğim bir şarkı açtım.
Defterimden kolay bir poğaça seçip yapmaya başladım.
Yanına çayımı aldım, Pandora’ya da mamasını verdim.
Önce evimin muhasebesini kira ve fatura giderlerine bakındım.
Bu ayı da kurtarmışım, yuppi!
Sonra, milyonlarca kez okuduğum Attila İlhan şiirlerini açtım.
Kendi ellerimle bir aya yakın zamanda anca yazım kütüphaneden aldığım kitapla.
Bir iki mum yakıp, kucağımda Pandora ile huzur dolu anların tadını çıkarıyorum.
Bu günde sona erdiğine göre, uyuyabilirim. İyi geceler