Sanal gerçekliğin sınırlarını zorlayan Marshmallow Laser Feast Odunpazarı Modern Müze’de! (8 Eylül- 7 Aralık 2019)
Dünyanın dijital sanat alanında önde gelen kolektifi Marshmallow Laser Feast, teknoloji ve bilimi sanatla bir araya getiriyor. Kolektif, 8 Eylül – 7 Aralık 2019 tarihleri arasında çok algılı, üç boyutlu yerleştirmeleriyle ilk defa OMM – Odunpazarı Modern Müze’de izleyici ile buluşacak.
Marshmallow Laser Feast, birden çok duyu organını aynı anda harekete geçiren Ağaca Övgü (Treehugger) ve Bir Hayvanın Gözlerinden (In The Eyes of the Animal) isimli iki sanal gerçeklik deneyimiyle doğanın insan yaşamındaki hayati önemini vurguluyor.
Yerleştirmeler, Dijital İletişim Sponsoru Vodafone Red’in katkıları ve Nec, CJ ICM ve Asimetrik‘in desteğiyle ilk defa OMM’un 7 Eylül’de Eskişehir’de gerçekleşecek açılışında sunulacak.
Canlı performans ve sanal gerçekliği kesiştiren çalışmalarıyla insanların dünyayı algılama biçimine yeni bir boyut getiren Marshmallow Laser Feast’in yerleştirmelerini sanatseverler 8 Eylül tarihi itibarıyla OMM’da deneyimleyebilecekler. OMM’un, çevreye duyarlı, çağımızın sorunlarına dikkat çeken, teknoloji ve sanatı bir araya getiren projeler gerçekleştirme misyonuyla örtüşen Ağaca Övgü ve Bir Hayvanın Gözlerinden, çevremizdeki doğal güçleri ortaya çıkararak izleyiciyi büyülerken aynı zamanda birlikte yaşadığımız organizmaları fark etmemizi ve onlara karşı sorumluluklarımızı bize hatırlatmayı amaçlıyor.
Daha önce İstanbul’da Bir Hayvanın Gözlerinden çalışmasının video edisyonuyla adından söz ettiren Marshmallow Laser Feast, OMM’da Türkiye çapındaki ilk büyük çaplı sanal gerçeklik sunumlarını gerçekleştirecek. Marshmallow Laser Feast, ekosistemlerin korunması ve yenilenmesi için duyularımızın ötesinde bir dünya sunarak OMM ziyaretçilerini büyüleyici bir deneyime davet ediyor. Bir Hayvanın Gözlerinden, İngiltere’nin Grizadale Ormanı’nda insansız hava araçları, LIDAR ve CT tarama teknolojisi ve 360° kameralar kullanılarak geliştirildi. Toplanan veriler bilgisayar ortamında fotogrametri teknikleri ile birleştirildi ve üzerine İngiltere’nin çeşitli ormanlarından toplanan ses ve titreşim kayıtları eklenerek ortaya stereofonik, meditatif ve hiper gerçekçi bir deneyim ve ormanlarda yaşayan baykuş, kurbağa, sivrisinek ve yusufçuk dahil olmak üzere dört tür hayvanın gözünden doğayı keşfetmemize olanak sağlayan sanatsal bir yorum çıktı. Türkiye’de ilk defa OMM’da sunulacak olan Ağaca Övgü, kısa süre önce üç boyutlu hikaye anlatıcılığındaki yeniliklikçi yaklaşımından ötürü Tribeca Film Festivali’nin “Storyscapes” Ödülü’ne layık görüldü. Ağaca Övgü, Marshmallow Laser Feast’in Dev Sekoya’dan (Giant Sequoia) başlayarak nadir ve nesli tükenmekte olan ağaçların sanal arşivine dönüştürmeyi planladığı çalışmasının ilk bölümü. Bu proje ile asıl amaçlanan, dijital fosiller ve sanal alanlar yaratarak insanların doğal dünyayla bağlantı kurabilmelerini sağlamak ve bu şekilde doğanın korunmasına destek olmak. Londra’da yer alan Doğal Tarih Müzesi (Natural History Museum) ve Salford Üniversitesi’nin iş birliği ile ortaya çıkan Ağaca Övgü, Wawona, LIDAR, Beyaz Işık, CT taraması ve sanal gerçeklik gözlükleri kullanılarak, son derece ayrıntılı datalar üzerinde çalışılarak geliştirildi. Sonuç olarak ortaya çıkan proje, alan ve zaman algımızı değiştiren, görünmezi görünür kılan, unutulmaz bir deneyime imza atıyor. Marshmallow Laser Feast’in direktörlerinden Ersin Han Ersin konuyla ilgili olarak “Odunpazarı’nın kalbimde özel bir yeri var, çünkü hiç ziyaret etmesem de ailemin kökleri buraya dayanıyor. Odunpazarı uzun zamandan beri sadece kimliğimde yer alan bir isim oldu ama şimdi benim için bundan çok daha fazla anlam ifade ediyor ve OMM ile birlikte bu yolculuğun bir parçası olduğum için çok heyecanlıyım. Müzeler, sosyal hayatı olumlu yönde etkileyen kültürel fenerler gibidir. Eskişehir, Türkiye’nin en genç demografik yapılarından birine sahip ve OMM’un bu genç kitleyi harika bir mimari, ilham veren bir koleksiyon ve farklı sergi ve etkinlik programlarıyla bir araya getiriyor olması hepimize umut veriyor. Ayrıca, MLF’nin misyonuyla benzer bir şekilde çevre sorunlarını ciddiye alan ve insanların doğaya olan temel bağına dikkat çekmek için sanatı kullanan OMM gibi bir kurumla çalışıyor olmak bizim için harika bir fırsat. OMM’da sergileyeceğimiz her iki yerleştirme de teknolojinin insanları toplumdan ve çevreden koparmakla suçlandığı fikrine meydan okuyor. Ağaca Övgü ve Bir Hayvanın Gözlerinden isimli çalışmalarımız tam tersine, teknolojinin sınırlarını zorlayarak bizi gezegensel döngülere yakınlaştıran ve doğanın ritmini yakalamamıza yardımcı olan bir deneyim sunuyor.” yorumunda bulundu. OMM Yönetim Kurulu Başkanı ve Kreatif Direktörü İdil Tabanca Marshmallow Laser Feast ile iş birlikleri hakkında “OMM’un Eylül ayında gerçekleşecek açılışını, uzun süredir hayranlıkla takip ettiğim Marshmallow Laser Feast’in çalışmalarıyla yapacak olmamızdan dolayı çok heyecanlıyım. OMM’un en önemli iki misyonu tasarlayacağı sergi ve etkinlik programlarıyla doğaya karşı etik bir duruş sergilemek ve sanatın teknoloji ve bilimle buluştuğu projelere destek vererek gençlere bu alanda yapabilecekleri çalışmalarla ilgili ilham vermek olacak. Bu doğrultuda Marshmallow Laser Feast gibi hem çevre konusunda farkındalık yaratan hem de böyle naif bir amaç için teknolojinin tüm sınırlarını zorlayarak estetik ve son derece büyüleyici dijital sanat eserlerine imza atan bir kolektifle çalışıyor olmak OMM’un vizyonunu doğru ve etkili bir şekilde aktarabilmemiz için çok önemli.” yorumunda bulundu.
OMM işbirliğini değerlendiren Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, şunları söyledi: “Vodafone olarak, Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla sürekli hizmet veteknoloji yatırımları yaparken, sosyal yatırımlarımızı da eşit derecede önemsiyoruz. Sosyal yatırımlarımız arasında kültür-sanat yatırımlarımızın önemli payı var. Vodafone Red markamızla, bugüne kadar, sanatın dijitalleşerek daha geniş kitlelere ulaşması için pek çok yenilikçi projeye imza attık. Bu projelerle televizyon, tiyatro, sinema ve müzik gibi alanlarda sanatseverlere çok özel ayrıcalıklar sunduk. Şimdi de OMM’a dijital iletişim sponsoru olarak destek vermekten mutluluk duyuyoruz. Sponsorluğumuz kapsamında, İngiliz sanat kolektifi Marshmallow Laser Feast’in Ağaca Övgü ve Bir Hayvanın Gözlerinden isimli iki büyük çaplı sanal gerçeklik deneyimini sanatseverlerle buluşturacak olmanın heyecanı içindeyiz. Vodafone Red olarak, sanata destek vermeye devam edeceğiz.” OMM – Odunpazarı Modern Müze Eylül’de Eskişehir’de Açılıyor Polimeks Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve koleksiyoner Erol Tabanca’nın kurucusu olduğu OMM, Haldun Dostoğlu küratörlüğünde gerçekleşecek ilk sergisi “Vuslat”, günümüzün yetenekli bambu ustası Tanabe Chikuunsai IV’ün müzeye özel ürettiği enstalasyon çalışması ve Marshmallow Laser Feast’in Türkiye’de ilk kez sanal gerçeklik deneyimiyle sergilenecek olan etkileyici enstalasyonları ile 7 Eylül 2019’da gerçekleştireceği açılış etkinliğininin ardından 8 Eylül’de kapılarını ziyaretçilerine açacak. Dünyaca tanınan Japon mimarlık ofisi Kengo Kuma and Associates’ın (KKAA) imzasını taşıyan ve etkileyici tasarımı ile dikkatleri üzerine çeken OMM, 7 Eylül’de Eskişehir’de gerçekleşecek açılış etkinliğini takiben ziyaretçileriyle buluşmaya hazırlanıyor. OMM, farklı disiplinlere açık, kültürlerarası iletişim odaklı yenilikçi sergi programları ve etkinlikleri ile bu alanda yepyeni bir sayfa açmayı hedefliyor.
Marshmallow Laser Feast Hakkında: Marshmallow Laser Feast, Ersin Han Ersin, Barey Steel ve Robin McNichols’dan oluşan, İngiltere merkezli, sanal ve gerçek dünya deneyimleri arasındaki nüansları bir araya getiren deneysel sanat kolektifi. Kolektif, dünya çapındaki izleyicileri için sınırları zorlayan, beklentileri yeniden tanımlayan ve imkansızı başaran işler üretmeleriyle ün kazandı. Yaptıkları çalışmalar, kinetik heykel, film, canlı performans ve sanal gerçeklik üzerine odaklanıyor. Marshmallow Laser Feast üretimlerini teknoloji uzmanları, mühendisler ve parametrik tasarımcılarla birlikte bir iş birliği içinde gerçekleştiriyor. Kolektifin solo sergileri arasinda, “We Live in an Ocean of Air” (2018-2019, Saatchi Gallery Londra, Ingilter), “Iris’ (2018 – Lowry, Manchester, Ingiltere), “A Collosal Wave” ( 2017, Quartier des spectacles, Montreal, Kanada), yer almaktadır. Eserlerinin yer aldığı karma sergiler arasında “Sweet Dreams” (2019 – Sundance Film Festival, New Frontier, Utah, USA), “Treehugger Wawona (2017- Tribeca Film Festival, New York, USA), “ITEOTA”(2015- Abandon Normal Devices, Lake District, Ingiltere), “Forest” ( 2014, Barbican Center, Londra, Ingiltere) “Future Perfect” ( 2013 – Lisbon Triennale, Lisbon, Portekiz) yer almaktadir.
Kengo Kuma and Associates’in ilham veren tasarımı Eskişehir’de: OMM’a gelen ziyaretçileri, tüm dünyanın tasarımlarını ilgiyle takip ettiği ünlü Japon mimarlık ofisi Kengo Kuma and Associates’ın (KKAA) imzasını taşıyan, Odunpazarı sivil mimarisi, Osmanlı kubbe mimarisi ve geleneksel Japon mimarisindeki öğelerden aldığı referanslarla tasarladığı 4500 m2’lik çağdaş bir sanat alanı bekliyor. Farklı büyüklüklerdeki sergileme alanlarının yanı sıra kafe, müze dükkanı ve atölye alanları da müzenin dinamik yapısını yansıtıyor. Odunpazarı’nın tarihi dokusuna gönderme yapan ahşap yapı sistemi ve etkileyici mimarisi ile gündüz olduğu kadar gece de semte hayat verecek müze binasının bu bölgenin odak noktası, sembolü ve aynı zamanda kamusal bir toplanma merkezi olması öngörülüyor. Gün ışığını içeri alarak üç kata yayılan sergi ve ziyaretçilerin kullanımına açık ortak alanları ile ilham veren bir müze deneyimi yaşatmayı amaçlayan OMM, geniş giriş katıyla bölgenin tarihi dokusunu yansıtırken üst katlara doğru daralan tasarımıyla sanatseverleri aynı zamanda mimari bir yolculuğa çıkarmayı hedefliyor. Kengo Kuma and Associates kurucusu Kengo Kuma ve ortaklarından Yuki Ikeguchi müze mimarisi ile ilgili yorumlarını şu şekilde paylaştı: “İnsan ve sanat arasında bağ kurmak projenin kalbini oluşturdu. Bölgenin tarihini ve belleğini taşıyan, insanlarını ve mimari dokusunu yansıtan bir yapı oluşturmak istedik ve bu başlı başına bizim için çok özel bir deneyim oldu. Müzenin ziyaretçileri ile buluşmasını heyecanla bekliyoruz.” Kengo Kuma and Associates’in (KKAA) projeleri arasında: İskoçya’da yer alan Victoria and Albert Müzesi Dundee, İsviçre’deki EPFL Artlab, Danimarka’da açılmak üzere olan Hans Christian Andersen Müzesi yer alıyor. Yaratıcı mimarisi ile Sydney’nin Darling Limanı’nda yer alan hükümet binası: The Darling Exchange de onların imzasını taşıyor. OMM ile Eskişehir’e ve Müzecilik Anlayışına Yeni Bir Soluk OMM’da koleksiyon sergilerinin yanı sıra, farklı disiplinlerden çağdaş sanatın uluslararası isimleri evrensel bir bakışla süreli sergi programında yerini alacak. Müzenin, sanatın merak uyandıran ve bir araya getiren gücü ile insanları birleştirmesi, şehre ve müzecilik anlayışına farklı bakış açıları getirmesi planlanıyor. Herkesin keyifle vakit geçirebileceği yeni bir nefes alanı yaratarak müzelerin durağan yapısının dışına çıkmayı hedefleyen OMM, sanatsal bir buluşma noktası olmaya hazırlanıyor. Sahip olduğu koleksiyonu koruma ve genişletme misyonu ile ilk adımını atan OMM, eğitim programları, seminerler, sanatçı buluşmaları, atölye çalışmaları, yayınları ve dinamik sergi programı ile kültürel gelişimin artırılmasını ve gençlerin sanatsal birikiminin güçlenmesini hedefliyor. Erol Tabanca’nın 15 yılı aşkın bir süredir, 1950’lerden günümüze Türkiye ve dünyadan modern ve çağdaş sanat tarihinin iz bırakan isimlerini bir araya getirdiği koleksiyonunda 1000’in üzerinde eser bulunuyor.
Aynı zamanda genç sanatçılar üzerinde yoğunlaşarak sanatın sürdürülebilirliğini sağlama misyonunu da üstlenen koleksiyonda yer alan sanatçılar arasında Türkiye’den Burhan Doğançay, Canan Tolon, Azade Köker, Nejad Melih Devrim, Erol Akyavaş, Taner Ceylan, İnci Eviner, Gülsün Karamustafa ve Erdağ Aksel yer alırken, yurt dışından Peter Zimmerman, Jaume Plensa, Marc Quinn, Robert Longo, Aron Demetz, Julian Opie, Sarah Morris, Stephan Kaluza, Hans Op De Beeck, Massimo Giannoni, Seon Ghi Bahk ve Alfred Haberpointner dahil olmak üzere birçok isim bulunuyor. “Müzeyi halkımız ile buluşturacak olmanın mutluluğunu yaşıyorum” diyen OMM kurucusu Erol Tabanca sözlerine şu şekilde devam etti: “Bugüne kadar oluşturduğum koleksiyonu ve müzeyi ziyaretçileri ile buluşturmaktan şeref duyuyorum. OMM’un Eskişehir’i tarihiyle bütünleştirerek bir sembole dönüşmesini ve sadece kentin değil Anadolu’nun kültürel gelişimine katkı sağlamasını umuyorum.”
