Şimdiye kadar hep bir şeyi 40 defa söylersen gerçek olur dendi bize. Ama gerçekten de öyle değil mi? Birini çok seviyorsun mesela, onu düşünmekten, görmekten vazgeçemiyorsun. Ama birisi sorduğunda “Olmaz o iş yaaa!” diyorsun. Bilemezsin ki belki de olur. Ama sürekli aynı olumsuz şeyleri söylersen, evren (benim tabirimce dua kapısı) kabul eder. İstiyorsun sanır. Onun yerine sürekli “İnşallah hayalim gerçek olacak.” desen daha mantıklı değil mi? Bu aslında hayatın sırrı.”Tüm cümlelerin olumlu olsun.”. Arkadaşım söylemişti bana bu cümleyi. Bir kitap önermişti bana “SIR (Rhonda Byrne)” diye. O kitaptan sonra çok şeyi farklı görmeye başladım ben.
Her şeyin sonunda “İstiyorum.” de. O arabayı istiyorum. Ve geriye sadece inanmak kalıyor. İkisi birleştiğinde istediğin oluyor.
Kitaptan bir örnek vermek istiyorum size. Adamın birisi küçük yaşlarındayken hayalindeki evle arabayı bulup, resmini kesip duvara asmış. Her gün kalkıp o eve girdiğini, o arabayı sürdüğünü hayal edermiş. Bulundukları şehirden başka bir yere taşınmışlar. O hayalindeki ev ve arabayı koydukları kutuda unutmuşlar. Aradan yıllar geçmiş. Bu küçük çocuk büyümüş, evlenmiş. Kendi evine çıkmış, araba almış, çocukları olmuş. Tavana çıkmış birgün. Eski kolileri görmüş. Merak etmiş açmış. Bide ne görsün. O duvara astığı resimler. İnanamamış kendine. Çünkü aynı evde oturuyor ve aynı arabayı kullanıyormuş.
Bu karmaşık dediğimiz hayat aslında oldukça sade. Bizi harekete geçirecek olaylara şahit olmak istiyoruz. Tabiri caizse bize gaz verecek insanlar olsun diyoruz çevremizde. Ama ne gerek var ki. Biz bize zaten yeteriz. Kendimizi bilsek yeter bize.
Sana deneme şansı neden başlamıyorsun. Cümleni kur ve olduğunu hayal et. Her gün, her saat. Bir gün kapın çalacak. “Kim o?” diyeceksin. O da sana en büyük dileğin diyecek.
Hadi kolay gelsin…