Pür-i Gem
Nasıl bir iklimin telaşesi yaşlandığım?
hangi günahın meyvesi bu?
içim kaynar da kime fokurdar bilmem
hangi dumansız ateşin intikamı bu?
Kimin büyüsüyle yanarım?
söndürün ışıkları
kör edilesi bir geçmişin beyazındayım
kime ağlıyor can çekişen efkarım?
duyan yok mu?
tonla işitsel sessiz haykırışlarım
neden el vermiyor bir lütuf?
hangi yırtılan zamanın yamasındayım?
Dem
Şerefime demleniyor çaydan kara bahtım
hazırlayın gözyaşlarımdan içeceğiz
bu kristaller gözyaşı şişelerimden mey
intikam şerbetinin şerefine kaldırın meyleri
eğlenin burası beynimin sarayı
her bir frekansta bir düşman diriliyor
zakkum zakkum yedirdiğiniz
karşılık beklentisinde yatırılmış tohumlar
ekilip biçilen hasatınızda buyurun efendiler
azabının yirmidokuzunda azdan taze bir gelin var
kanı çekilircesine yersiz yurtsuz susuz.
Kara Yazgı
Feyz alır destursuz direnişçiler
evveliyatı yoktur sonracıların
kontrole alır da harap etmeden gitmezler
üç kuruşluk nefsi alalarında
beş kuruşluk masalarında
yok yok ordövr masalarında
bükülmüş kaşıklarından seni sorumlu ederler
kimlerin yaftasında yamalanırsın bilinmez
haykırırsın işitir de kulakların duyulmaz
figanında pas tutarsın ederin sayılmaz
öldüğünde bir avuç toprak atanın olmaz
tek temiz yazgın bir kefenindir sana ait bir beyaz