Kaligrafi sözcüğü, Yunanca “kallos” (güzel) ve “graphos” (yazı) sözcüklerinin birleşmesinden oluşur ve “güzel yazı” anlamına gelir; normal yazılardan farklı olarak süsleyerek yazı yazma sanatını ifade eder. Normal yazılarda işlevsellik ön plana çıkarken, kaligrafik yazılarda estetik beğeni ön plandadır. Her insan grubunun “güzel yazı”dan anladığı birbirinden farklı olabilir ve her yazı karakteri, kullanıcısının olduğu kadar belli bir kültürün de izlerini taşır. Beğeninin kültürel göreliliğe sahip olması, her kültürün kendine özgü bir kaligrafi ortaya çıkartmasına yol açmıştır.
Bu bağlamda, İslam kaligrafisi (hat sanatı) ile Batı kaligrafisi arasında bariz farklılıklar tespit edebiliriz. Bunlardan en önemlisi, Batı kaligrafisinde yazının içeriğine önem verilmemesi ve forma içerikten bağımız bir güzellik atfedilmesidir. Harflerin ses değerlerinden ayrı olarak anatomik yapısına ve birbirleriyle uyumuna özen gösteren Batı kaligrafisi, dekoratif amaçlara hizmet edecek şekilde tasarlanmış ve gelişme göstermiştir. Batı dışı toplumlarda ise yazının formu kadar içeriği de önemli tutulmuş ve form, içeriği öne çıkarttığı oranda güzel kabul edilmiştir.
İslam toplumlarında, hat sanatının çok özel bir yeri vardır. Cahiliye dönemi alışkanlıklarını yansıtan tasvirlere İslam toplumlarında sıcak bakılmadığı için başta resim ve heykel olmak üzere tasvire dayalı sanatlar putperestlikle ilişkilendirilir. Hiçbir tasvir barındırmayan hat sanatı, bu nedenle tüm sanatların üzerindedir. Yalnızca form bakımından değil, aynı zamanda içerik bakımından da son derece önemli olan hat sanatında, Kuran ayetleri ve peygamberin hadisleri en güzel şekilde yazıya taşınmak istenir ve dini değerlerin benimsetilmesi amaçlanır.
Kuran’ın kitap şeklini almasından sonra çok sayıda kâtip yetiştirmeye başlayan Arap toplumu, güzel yazının geliştirilmesine büyük önem verdi. İslam toplumlarında en önemli sanat olan hat sanatı, yüzlerce yıllık birikimin eşliğinde birbirinden güzel formları yazıya geçirdi. Hattatlar, kağıt yüzeylerin yanı sıra cami ve mescit gibi kutsal mekanlarda da tüm yeteneklerini sergiledi ve arkalarında büyük eserler bıraktılar.
Türk hat sanatının gelişimi ise Türklerin İslamiyeti kabul etmeleriyle başlar ve Osmanlı Devleti’nin başkenti İstanbul, döneminin en büyük hattatlarına ev sahipliği yapar. Bu durumu anlatmak üzere, şu söz sıkça söylenmiştir; “Kuran Hicaz’da indi, Kahire’de okundu, İstanbul’da yazıldı.” Hat sanatına yönelik bu ilgi ve yakınlık, aynı zamanda padişahları da etkisi altına almıştır. Pek çok padişah, hat sanatına büyük bir ilgi duymuş ve bu sanata yoğun emek harcamıştır. Padişahların elinden çıkan hat eserleri, günümüzde bile hâlâ ilgi ve heyecan uyandırmaktadır.
Latin harflerinin kabulü, Türk hat sanatına Arap harflerinin yanı sıra Latin harflerinin de girmesini sağladı. Günümüz hat sanatçıları, Arap harflerinin yanı sıra Latin harflerini de eserlerinde kullanarak birbirinden güzel yepyeni formlara ulaşma girişimlerini sürdürmekte. Latin harflerini kullanan hattatlar, günümüzde pek çok fuar veya sergide sanat severlerin isteklerini karşılamak üzere yeteneklerini sergilemekte. Çeşitli kağıt yüzeylere, anahtarlıklara, tabak ya da kupalara yazılan isim veya güzel sözler, günümüzde hattatlıktan elde edilen gelirin önemi bir kısmını oluşturmakta. Bu tür çalışmalar, hat sanatının daha geniş kitleler tarafından öğrenilmesine de katkı sağlamakta.
Latin harfleri kullanılarak üretilen eserler, Arap harfleriyle üretilenlere göre daha kolaydır. Çünkü Latin harfleri, genellikle dik ve yatay çizgilerden oluşur ve kaligrafik yazılarda harflerin simetrik bir şekilde kağıda dökülmüş olması beklenir. Arap harflerinde ise çok daha çeşitli yazım olanakları mevcuttur ve bunların öğrenilmesi çok daha büyük bir emek ve sabrı gerektirir. Yazıda kullanılan birbirinden farklı formları belirli bir kimliğe kavuşturmak için kaligraf, gerçekten de çok çalışmalı ve ellerini olduğu kadar, gözlerini de terbiye edip keskinleştirmelidir.
Bununla birlikte, hat sanatında kullanılan geleneksel yazı araç ve gereçlerinin yerine, günümüzde kaligrafi ya da güzel yazı kalemleri geçmeye başlamıştır. Bu kalemler, geleneksel araç ve gereçleri hem temin etme, hem yazıya hazır hale getirme, hem de bunların bakım ve temizliğini yapma sorunlarına kesin çözüm üretmekte. Keza bu kalemler, güzel yazı yazmak isteyen ve bunun sadece bir yetenek işi değil, aynı zamanda da uygun özelliklere sahip yazı araçlarını kullanmaya bağlı olduğunu bilen kullanıcılar için ideal yazı araçlarıdır.
Kaligrafi veya güzel yazı kalemlerini, genel olarak üç başlık altında ele almak mümkündür; bastırmalı metal uçlu kalemler, doldurmalı metal uçlu kalemler ve keçeli kalemler. Bunlardan bastırmalı metal uçlu kalemler, divit ve çelik uçları sayesinde farklı büyüklükte uç kullanımına olanak tanır. Doldurmalı metal uçlu kalemlerde ise divit yerine mürekkep haznesi bulunur. Keçeli kalemler ise kendinden hazneli kalemlerdir. Bu üç başlık altında toparlayabileceğimiz bu kalemler, dilediğiniz yazı stilini kolay ve etkin bir şekilde yüzeylere aktarmanızı ve kalıcı izler bırakmanızı sağlar.
Kaligrafiyle tanışılması, daha çok ilkokul yıllarında Türkçe derslerinin ayrılmaz bir parçası olan güzel yazı dersleriyle gerçekleşmekte. Genellikle metal uçlu kalemlerin kullanıldığı bu derslerde, çocukların güzel yazı konusunda farkındalıklarını arttırmak amaçlandığı gibi dolma kalem, hokka, divit gibi yazı araç ve gereçlerini en güzel şekilde nasıl kullanabilecekleri hakkında da belirli bir bakış açısı kazandırılmak istenir. Kaligrafik yazılar, içeriği daha güçlü şekilde vurgular ve içeriğin taşıdığı mesajın etki gücünü arttırır. Bu nedenle, yalnızca sanat severler tarafından değil, pek çok kesim tarafından ve çok çeşitli amaçlarla kullanılır.
Kaligrafi eğitiminde güzel yazı defterlerinin yeri de oldukça önemlidir; bu defterler, kılavuz çizgili kağıtlarıyla güzel yazı becerisinin gelişmesine katkı sağlar. Tüm kırtasiye ürünleri arasında özel bir öneme sahip olan bu defterler, çocukların tüm yaşamları boyunca kullanacakları yazış sitillerinin estetik bir boyut kazanmasına yardımcı olur. Belirli ölçülere uygun şekilde oluşturulan boşlukların doldurulması ve harflerin birleştirilmesiyle çocuklar, kelime kurma becerilerini de geliştirme şansı yakalar. Ayrıca, sayfa kenarlarındaki çeşitli süslemeler de çocukların el becerilerinin yanı sıra görsel zeka ve dikkat gelişimlerine katkı sağlar.
Günümüzde kaligrafiye karşı ilginin hızla arttığını söyleyebiliriz. Kaligrafiye yeni başlamak isteyenler için de pek çok kaligrafi kitapçığı üretilmekte. Bu kitapçıklarla ilgili olarak Zig markasının öne çıktığı söylenebilir. Kaligrafi setleri içinde ise Kaweco, Rotring, Scrikss gibi markaların setlerine yoğun bir ilgi görülmekte. Kaligrafi kalemleri içinse Artline, Edding, Sharpie ve Pilot markaları sıkça tercih edilmekte.
Tüm kaligrafi severlere kalıcı izler bırakmalarını dilerim…
Kaligrafi yapmaya bayılıyorum. Böyle güzel ve aydınlatıcı bir yazı yazıp kaligrafiyi tanıttığınız için teşekkür ederim. Kaligrafinin ne olduğu konusunu herkesin bilmesini canıgönülden isterim. Emeğiniz için teşekkürler.
Merhaba Çiğdem Hanım, yazarımız adına biz teşekkür ederiz. Kaligrafi ile ilgilendiğinize göre küçük bir jest olarak kayıtlı olduğunuz mail adresine kalemlik.com üzerinden yapacağınız alışverişte kullanabileceğiniz 25 TL’lik bir promosyon kodu ilettik. Sizi her daim aramızda görmek dileğiyle…
Makalem için buradan yaralandım teşekkür ederim fakat yazarın adı sayfada görünmüyor bilgilendirirseniz sevinirim
Makalenin yazarı “Dr. Alkım Saygın”dır. Aynı zamanda sitemizde kendi adıyla yazdığı makaleleri bulabilirsiniz.
çok güzel anlatım olmuş
Makale için teşekkürler. Websitem olan https://gddemirdizen.av.tr/ de paylaşmamda sakınca var mı acaba?
Melodi Anaokulu we adresimizdeki anaokulu öğrencilerimiz için makalenizi kullanabilir miyiz?
Sanat Duvarı makaleleri herkese açıktır. Kaynak gösterdiğiniz sürece kullanabilirsiniz.