Ana haber bültenlerinde izlemiştim Feyza Altun‘u. Kucağında bebeğiyle duruşmaya girmiş cesur bir avukat. Haberi izlediğimde yüzüme geniş bir gülümseme oturdu ve koltuktaki yerimi iyice sağlamlaştırdım. Son zamanlarda sürekli artan kadına yönelik şiddet haberlerinin ardından ilaç gibi gelmişti. Uzun zaman sonra bir gün sosyal medya hesabını tesadüfen buldum ve o gün bu gündür Feyza “Reyizin” iyi bir takipçisi olduğumu düşünüyorum.
Feyza Altun – Kadının Fenni
Kadının Fenni de uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı. Fırsat bulup da sonunda okuyabildiğim için mutluyum. Altun, herkesin anlayabileceği akıcı ve samimi bir dille kaleme almış Kadının Fenni‘ni. Ayrıca Altun, hemen hemen her kadının içine düştüğü çıkmaza kendi de girmiş, çevreden bolca eleştiri yağmuruna tutulmuş şükür ki aradan sıyrılıp bunları esprili bir dille anlatabilmiş. Bir de ben hep merak ederdim; Altun hobi, uğraş, iş, ev, çocuk bu kadar şeye nasıl yetişebiliyor, nasıl on parmağında on marifet bir kadın olabilir diye… Öğrendim ki yetişmiyormuş. 🙂 Olması gereken planlı olmak, gerisi zaten geliyormuş… En azından Altun’un bulduğu çözüm bu şekilde.
Eğer kadınların içine çekildiği zor durumlardan şikâyetçiyseniz, kadınların birey olduğu unutulmasın istiyorsanız, çalışan annelere verilen hakların esnetilmesi gerektiğini düşünüyorsanız, genç kadınların sokağa istediği vakitte çıkıp istediği vakitte evde olmasını çok görmeyin diyorsanız, istediğinizi giyebilir dilediğiniz kadar eğitim görebilirsin diyorsanız bir çırpıda okuyup bitirebileceğiniz bir eser. Eğer tüm bunları demiyorsanız da kitabı okuyun. Belki fikriniz değişir bulunduğunuz yeri beğenmezsiniz, belki bu anlamlı mücadeleye sizde katkı sunmak istersiniz, belki bu kitaptan birilerine bahsedersiniz de yayılır kocaman bir aile oluruz. Hiç bir olumlu gelişme yaşanmazsa bile en azından bu değerli satırlara gözünüz değmiş olur…
Kadının Fennini elinize aldığınızda, bekâr kadınların karşılaştığı zorluklardan tutunda çocuk doğurmaya karar verdiğiniz ana, iş hayatınızdaki kararlarınızdan mahalle baskısına, çocuk eğitiminden feminizme pek çok konuda sıkıştığınızda başvurabileceğiniz bir eser olduğunu fark ediyorsunuz. Evet, belki çok bilimsel olmayan ama samimi ve hepimizin karşılaştığı sorunları dile getiren eser…
Zaten Altun kitabını bitirirken, psikolojiden çocuk eğitimine kadar pek çok alana değindiğini belirterek şu cümleleri kullanıyor: “Bu alanda elimde kendi fikirlerimden başka bir şey olmadığı için özellikle yanlış şeyler yazmamaya, başkalarının uzmanlık alanında atıp tutmamaya özen gösterdim.” Ki bu da ne kadar dürüst olduğunu gösteriyor bence. Ayrıca insanın kendi fikirlerine sahip çıkması gerektiğini de!
Velhasılıkelam Feyza Altun‘a Kadının Fenni adlı bu güzel eseri bize sunduğu için teşekkür ediyorum. Okuyunuz, okutunuz. 🙂
Bebeği ile birlikte adliyelerde, duruşmalarda yer alan Avukat Feyza Altun gibi daha pek çok avukat var. Bazen hakimler tarafından, karşı avukatlar tarafından hor görülebiliyorlar ama adliyelerde anne avukatların bebekleri için uygun ortamların oluşması için tüm gücümüzle mücadele etmeliyiz. Bu büyük eksiklik ve ayıbı bir an önce durdurmalıyız.
Ayşegül Hanım, haklısınız. Yalnızca adliyelerde değil birçok iş yerinde de aynı durum söz konusu. Çocuğunu emanet edecek yer bulamadığı için iş yerine götürmek zorunda olan, patronundan tutun da iş arkadaşlarına kadar herkese hesap vermek zorunda “hissettirilen” annelerimiz var. Hor görülen, aşağılanan, iş mi çocuk mu diye seçim yapmaya zorlanan… Bu utanç verici durumdan kurtulmak için el ele olmalıyız. Bilinçli mücadeleye devam…