Bir zamanlar bir yerlerde unutulmuş insanlık
Sen, bulmak için geldin…
Üşümüş elleri ve yüreği, anasız babasız bir yavrucağın
Sen o elleri tutmak, ısıtmak için geldin…
Nefes alıp veren her canlı için yaratılmış bu âlem
Sen, her canlıya saygı duymak için geldin…
Canı yok deme tahtanın, toprağın, taşın
Sen cansız görünene can olmak için geldin…
Yaralanmış bir kuş, yaparken yuvasını büyük gayretle
Sen, o yuvayı yapmak, o kanadı sarmak için geldin…
Bir tarafta şatafat, diğer taraf virâne, iki yüzlü bir dünya
Sen, bu dengesiz dünyaya denge kurmak için geldin…
Hiç bilmediğin, gitmediğin bir yerde zulüm görmüş çocuklar
Sen duydun ve zulme son vermek için geldin…
Haddini fena aşmış bazıları, uçar halde yaşamaktalar
Sen haddin her şeyden mühim olduğunu anlatmak için geldin…
Kopmuş çeyrek kıyamet, ana baba yar yaren unutulmuş
Sen unutulmuş değerleri yeniden şahlandırmak için geldin…
Vatanın dört yanını sarmış hainler, pusuda beklemekteler
Sen her koşulda vatanperver olmak için geldin…
Ne düşündüğünü, ne istediğini dahi unutmuş gençlik
Sen küçümsemek, dışlamak için değil,
sımsıkı sarmak için geldin…
Kalemini, ruhunu satmış olanlar sinsi manşetler atmakta
Sen onuru, iffeti, adaleti ayakta tutmak için geldin…
Ne yalancısı biter şu fani dünyanın, ne de karanlık yüzleri
Sen aydınlığın erdemle mümkün
olabileceğini kanıtlamak için geldin…
Gelenlerin hepsi bir gün gittiler, kimseye kalmadı bu âlem
Sen gidene değin kaldığın vakitleri mana ile yaşamak için geldin…
Unutma kendini seni anlatmayan, seni aldatan bir yerlerde
Çünkü sen umutsun, umutsuzluğu kırmak için geldin…
İyi ki var mısın?