18 yaşındaki Katie Kampenfelt için öyleydi…
2014 yılı bağımsız bir yapım olan “Ask Me Anything” filminin yönetmen koltuğunda Allison Burnett oturmaktadır. Kendi yazmış olduğu ‘Undiscovered Gyrl‘ isimli romanından da uyarlama senaryo görevini kendisi üstlenmiştir.
Ask Me Anything
Başrollerinde Britt Robertson, Christian Slater, Justin Long ve Martin Sheen ‘in yer aldığı filmimizde, sevimli, şirin ve özgür ruhlu Katie liseden mezun olduktan sonra eğitimine 1 yıl ara vermeye karar veriyor. Bu süre zarfında birçok farklı erkekle yaşadığı cinsel deneyimi bir blogda dünya ile paylaşmaya karar veriyor. Kimselere anlatamadığı duygularını, endişelerini ve sevinçlerini anlatıyor ama anlatırken geleceğine dair yaşadığı korkunun kendisine neler yaptığını fark ediyor.
Aynı zamanda, ilişki yaşadığı erkeklerden biri olan öğretmeni ile bir süredir devam eden birlikteliklerinin ardından onun kendisini reddetmesi sonucu içinde yaşadığı derinliği de görüyor.
“(Bu kısım spoiler içermektedir!!! Bilginize…) Hayatına dair yazdığı ve paylaştığı birçok bilgiden Katie‘nin gerçekten özgüvenli bir kız olduğunu düşünüyoruz. Hatta anlattıklarının gerçekliğine öyle kapılıyoruz ki bunların sadece basit bir yalandan ibaret olduğunu anlamamız bizleri şaşırtmakla soğuk duşlu bir karmaşaya ve kendi hayatımızı sorgulamaya itiyor.“
Gençliğin getirdiği kabullenilme ve sevilme isteği toplumun normlarını tekrardan sorgulamamız gerektiğini bizlere hatırlatıyor. Son dönemde ülkemizde gerçekleşen bir olay bunu bizlere öylesine net hatırlatıyor ki toplu hayatın sahteliğini ve samimiyetsizliğini bir kez daha acımasızca ortaya koyuyor.
Şubat ayında 18 yaşındaki genç bir kız öğretmeninin tecavüzüne uğradığını söyleyerek kendini öldürmüştü. Olayın içi yüzü şimdilerde ortaya çıktı ve sessiz bir şekilde her şeyin üzeri örtülüyor. Neden hiç merak ettiniz mi?…
Katie‘nin yaşadığı olaylar sıradan bir genç kızın başına gelebilecek olaylar. Ne bir özel durumu ne de bir karmaşıklığı, şaşılacak bir yanı var. Asıl bu tepkilerin gösterilmesi gereken nokta genç bir kızın içinde bulunduğu duruma nasıl ve neden gelmiş olduğudur.
Türkiye’de İzleyenlerin yorumlarını okuduğum zaman kıza kondurdukları “k_ş_r” ibaresi ve ilişki yaşadığı kendinden yaşça büyük erkeklere “p……nk” diyerek geçiştirmeleri ise değindim gerçekleri güzelce özetliyor. Ne yazık ki bu durum dünyanın her yeri için geçerli.
Brunett kitabın gerçek bir olaydan esinlenilmediğini söylüyor ama anlatılanların gerçekliği romanın sevenlerini soru işaretlerine sürüklemekte. Kitap, genç yetişkinlere yönelik olup şahsen yetişkinlerinde okuması gerektiği görüşündeyim.
Ülkemizde şimdilerde Vampir Günlükleri, Açlık Oyunları ve Alacakaranlık gibi klişe kitaplara değer üzerine değer biçilmesi yerine yurt dışında kitapları çok satan Amerikalı yazar Allison Burnett‘in önemli bir değerinin olması gerekiyor.
IMDB‘den 6 gibi biraz düşük bir puan almış olsa da izleyenlerin bahsettiği gibi çok saçma ve gereksiz bir film olmadığı düşüncesindeyim.
Unutmayalım ki, bazı şeylere karşı körü körüne inanmak kesinlikle kendi kendimizi kandırmak ve sadece basit vicdanlarımızı rahatlamak için yaratılan bir düzmecedir.
Bu film konusunda kendi görüşünüzü oluşturmanız ümidiyle,
İyi seyirler…