Bu seferki yazım özümden gelen damlalardan oluşacak. Özümden gelen damlalardan oluşan denizde size küçük bir sandal sefası gibi olacak. Tabi bu sefa, yarası olanlara cefada olabilir. Sözüm zehir gibi olsa da muhakkak ki derde derman olsun diye düşünerek söylerim.
Hırsızlık ne kadar kötü, hele birde yoksulun en değerlisini çalan ne alçak ne kadar aşağılık biri değil mi? Düşünsene hayal et garip yoksul o kişi anca idare ederken, biri gelip kaşla göz arasında alıp gidiyor bütün birikimi. Bide hayalleri çalanlar var, ümitsiz bir hayat yenilebilmekle alakalı, ümidi bitmiş bayat bir dilim kek gibidir, güzel olabilme ihtimalini öncelerde yitirmiş gideceği ve sonu belli bir yolculukta seyreden, sefil yolcu gibi mağdur.
Söyle bana bir insan bir serveti bir ömürde yapabilir mi? Yapar dersin bana hadi tamam ama bir insan hayallerini çaldırsa birine bir daha o kadar güzel hayalleri bir daha ne Zaman yapabilir? Ya da doğru şekilde sorayım, bir daha o hayaller bu adam yada hanımın karşısına kim bilir ne zaman çıkar? Ben söyleyeyim şanslı değilse bir daha hiç çıkmayacak. Düşün.
Fakirin malını çalmak ne kadar zelil bir davranışsa, umutları yok etmek insanı yaşama bağlayan damarlarını kesmekle aynı anlama gelmez mi?
Düşün. Yazık değil mi yatağına yatarken ağlamaya sebep olmak ya da yazık değil mi geleceğe öyle anlamsız boş boş bakmaya sebep olmak.
Dinle kulak ver! Sahip çık umutlarına benim ki gitmedi kurtuldu ipten çevirdi idamlık mahkum azat ettirildi, döndü geldiği yere. Ya gitseydim, ya gitseydim bir daha çok zor gelirdim aranıza bi daha gülemezdim en içten neşemle, komik diye izlediğim her şeye ağlardım, bağırırdım suçu günahı olmayan sabi sıbyana, önüme çıkan herkese… Ben aslında hiç gitmedim öbür tarafa sanki öyle ağırlaştı omuzlarım her şeyin farkındalığında.
Senin hayatın, senin omuzunda yazık ne kimseye yük yap kendini ne de yere seril. Bir daha onurun olmayacakmış gibi pervasızca.
Sev ama çok sev kaderine isyan etmeden elindekini, elinde yoksa hayallerindekini çok sev çünkü o senin.
Ağla ama sadece mutluluğa, değerini karşılayabilir mi dünyalık hiçbir şey gözyaşının karşılığını; Ancak en mutlu anda kahkahalar arasında istemsiz akan gözyaşını o kahkahalar ödeyebilir hem de misliyle.
Çok mutlu ol en sevdiklerinin yanında sahip olduklarına bedel olarak.
Acı çekme zaten yeterince acı çeken var şu hayatta.
(Sonuç olarak kutup ayıları çok yalnız.)