Hiçbir Şeyim Ol!

0
263
Hiçbir Şeyim Ol..!

“Sen benim hiçbir şeyimsin!” diyor Ahmet Kaya bir eserinde ve yine başka bir üstat Ahmet Altan, bir denemesinde: “Ne kadar güzel birbirimizin hiçbir şeyi olmak; çünkü bizi birbirimizin her şeyi olmaya mahkûm ediyor.” diyor.

Ne kadar cesurca ne kadar yaşanmışlık dolu değil mi? Birbirimizin hiçbir şeyi olmak; umut dolu, tükenmemişlik dolu, başlangıç dolu… Birbirimizin her şeyi olmanın ilk adimi, bir kavşakta buluşup, tek istikamete gidecek olan iki yolcuyu o kavşağa getiren iki farklı yol gibi bir şey.

Ne mutlu birbirlerinin hiçbir şeyi olarak yola çıkanlara! Çünkü o yolda birbirlerinin her şeyi olmaktan başka seçenekleri yoktur, tıpkı annelerimiz babalarımız gibi… Onlar, birbirlerinin hiçbir şeyiydi, hiçbir şeyiyken çıktılar yola ve bu yolda birbirlerinin her şeyi oldular. Yolculuk sırasında keşfettiler birbirlerini, bu yolculukta kenetlendiler, bu yolculukta hazımsayarak tanıdılar birbirlerini. Beraber mola verdiler, birbirlerinin hiçbir şeyi iken birbirlerinin en doğal hallerini gördüler, daha sonra da birbirlerinin her şeyi oldular. Onlar, yola çıkıp daha sonra sevenlerdendir; sevip de yola çıkanlardan değil!

Bizler, şimdilerde bunu çağ dışı sanıyoruz; çünkü biz önce seviyoruz, önce giriyoruz yasaklı bahçelere, tüm meyveleri tadıyoruz, keşfedilmemiş hiçbir liman bırakmıyoruz; birbirimizin açığında, en tanrısal haliyle görüyoruz birbirimizi. Yola çıktığımızda ise yorgun oluyoruz, bıkmış oluyoruz, tükenmiş oluyoruz. Birbirimizin önce her şeyi oluyoruz sonra da birbirimizin hiçbir şeyi olmaktan başka çare kalmıyor çıktığımız yolda.

Sevip, bitirip, tüketip, keşfedip, sıkılıp, bıkıp öyle çıkıyoruz yola, o yola hiçbir şey bırakmıyoruz. Kuru fasulye tabağımızdaki tüm etleri önceden yiyip kalanına katlanmak gibi bir şey…

Bizler, birbirimizin her şeyi oluyoruz şimdilerde, birbirimizi hiçbir şey olmaya mahkûm ediyoruz.

PAYLAŞ
Önceki İçerikKadın Mısın?
Sonraki İçerikKarl Marks Sinema Yıldızı Oluyor: Le jeune Karl Marx
Özhan Morkan
1985 Cizre / Şırnak doğumludur. İlk ve ortaokulu Ankara da okudu, liseyi ise Cizre de, yani çocukluk yıllarını farklı kültürlerin etkisinde geçirdi. Üniversiteyi Azerbaycan da okudu. Petrol mühendisliği bitirdi. Bu yıllarda okumak için çok zaman buldu. Üniversiteyi bitirdikten sonra Rusya ya geçti ve farklı sektörlerde çalıştı. İyi derecede Rusça bildiği için Puşkinleri, Tolstoyları, Dostoyevskileri kendi dillerinde okuma şansı oldu. Son politik olaylardan dolayı yaklaşık 3-4 ay önce Türkiye’ye dönüş yapmak zorunda kaldı. Şu anda İstanbul’da ikamet etmekte ve organik tarım üreticileri için organik solucan gübresi temin etmektedir. Boş zamanlarında çalışıyor, dolu zamanlarında ise kitap okuyup film izliyor. Evli iki küçük kız babasıdır.