Sabah uyandı.
Hayat dediğimiz olguda aslında bu da vardı.
Bir zamanlar havada yüzen bulut kaybolmuştu.
Birkaç mısra oluşturmuştu kafasında oradan geçen adam.
Yıldızlar anlamını bulmuştu.
Bir masum kediydi aslında yanından geçen.
Bir fısıltıydı orada yankılanan gürültü.
Dünya birkaç basit cümleden ibaretti belki de.
Sen ve senin gibi olanlarla geçen hayatta bir olmak ne kadar da kolaydı.
Sen ve ben ayrımında geçen hayatta yorgunluk diz boyuydu.
Her şey silinmişti adeta.
Her şey bilinmişti kendince.
Senden kalan bir umut ile ben sırlanmış konumdayım.
Zerrelerim havaya karışıp kaybolurken ben aslında senden ayrı kalan biçareyim.
Her şey siliniyor.
Tüm ağzımdan çıkan cümleler…
Sıfırlanıyorum.
Kayboluyorum günden güne.
Ve sen hayat, O’nun bana verdiği temiz olan tek varlığımsın.