Kürenin de yarısı denize batırılmış
Lalettayin çehrende uçuşan kar taneleri
Saçlarıma konmaya geç kaldılar; hayata gelişlerinde oldukça kelebek
Caddelerde dolanan gri lodosa sümbül,bu manzaranın üzerine dikilen tütsülerden,
Göğsümdeki süt gibi taze gözbebeklerin, kafesimdeki soluğu karartmıyor
Nikotin arayışıma nitekim sebep oldun
Bir bahçe yığını çemene bular mıydı hiç
Ufak bir tine ağır gelse de filtreleri şehre burkmama sebep oldun
Kollarını uzatma, kadehime müsaade et
Kirpik ucundan acı bir felek içeyim
Ne yaptı yeraltı sana, bakışların çekinik
İs yayıyor nazar ettiğin her damlaya
Nefes borum neyin olsun, göğsümde bir koro doğurdun çoktan
Parmak ucunla rastgeldiğim an dahil o koro ki sunar serenadlarını
Başını yakın tut ki kaçırma senfoniyi
Duygulara aç bir Paris kaldırım melodisi
Çok geç oldu vakit, gidelim buradan gün batımına
Yapraklar ağaçlardan yol aldı çoktan gün batımına
Doğuşa erişmek böyle midir Acemi bir kahve tonuyum
Tırnaklarımın diplerinden yeşil çıkartma gayem var
Biz hep ağladık bir fidanı yeşertmek için
Ağaç olmaya gözyaşı gerek kan damlaları değil der tohumlar
Yıldızlar meridyenlerden yolculuğa geçti çoktan
Dalların her kıvrımı soyundurulmuş, sonbaharın şehvetinden
Bazen sarı bazen kahve yahut gözkapakların yeşermiş
Huzura senkronize; serimdeki tellerimden bağlığım düşlerine
Köprüler yağmalanırken biz İskandinav edasıyla savunuyorum bedenini
Mahın kahkahasına karşı
Senden öte girdiğim uçurumda kokun sarkmış
Kız çocuğunun minik çene ucunu iki parmak arama almış
Arınıyorum ellerimden, ilaha kadar yolum var
Bir düşünürün ayasını tuzlu zihninden çıkardığı an