İçimdeki huzursuzluk, yalnızlık tesellisi
Bir miktar ölüm arzusu, sonrası kayıp kadeh tokuşturmaları
Öfkeyle üstüne yürüyen yaraların, çığlıkların
Nefretle yoğurulmuş çocukluk sancıların
Hiçbir çocuk kudretli doğmaz
Baktığın aynayı ona da göster
Sonra vur, parçala, kır
Uzaklaş ağlarından, derini kimsesizliklerinle sar
Bekliyor sessizce
Tenim yavaş yavaş iyileşecek, olgunlaşacak
Sırtımdaki yaralar da
Başıboş odamın ortasında ağaçlar yeşerecek
Erinç tomurcuk verecek
Ellerimden ellere, sonra sonsuzluğa
Nefesini tıkayan, kibirli çatırdamalarla
Geçmişin hafızası zalimdir.