Uzaklarda arayıp, yakınlarda kaybetmek

Bir kağnının sırtında yüzerek yaşamak gibi

Sular ardında kapalı taştan oluklar

Yolların çevresinde yorgun bir atmaca

Güz vurunca çarkını demir sarnıca

İçimde kelebekler zamana dökülürdü

 

Dem vaktini arayıp Mecnun gibi çöllerde

Nice gonca güller geçti dimağımdan

Adımın sensiz anıldığı zamanlarda

Mevsimlere uğrayıp, takvim yaprağından

Vakitsiz gecelerde bağışladım ismini

 

Gözlerin uzaktan gözlerime dokundu

Göğsüme saplanıp, kaderime vuruldu

Yasaksız geceler bağlanır şimdi

Sözcükler şiirlere hangi vakit bürünmüş

Kutupsuz çizgiler belirdi gözyaşlarımda

 

Soğuk bir nefesti içimde yayılan

Yaşamayı tatmak kırık parçalarda

Köprünün sonuna uzanan izler

Teslimiyet duygusu ruhun ön saflarında

 

Kusursuz bakışlarda yaklaştım sana

Masumane kelimeler döküldü dilden

Sayfalar uzanıp gecenin ışıksız yollarına

Bir kalemde yaşayıp yazdım hayatı

 

Sen kalbe düşen son kurşun izi

Göklerin mavisinde yüreklere dokunan

İçinde bir sır gibi sakladın bizi

Söylesene zamana sığabilir miyiz?

 

Renklerin uyumu tonundan belli olur

Rüzgarlar dünyaya kök salmak için

Gölgeler doludizgin adımlar salarken

Kayboldum şehrin karanlıklarında

 

Perdeler ardında güneş yüze görünmek için

Gözlerine dokunmak için uzanırdı ellerim

Buluştu yalnızlığın talihsiz sokaklarında

Umuda saplanıp yaşadım seni

 

Ellerini aradım şafaklara bürünüp

Dikenli yolların bodrum katlarında

Saklandım görüntülerin yamaçlara vurduğu

Sessizliğin hakim vurgunlarından

Uzun bir mektupta ismini bağışlayıp

Hatırladım yolun sonuna yaklaştığımı

PAYLAŞ
Önceki İçerikAmerika’da Burslu Okumak İstiyorsun? Neden Olmasın?
Sonraki İçerikBir Çocuğun Gözünden Hayat – 6
Süleyman Yılmaz
1998 yazında dünyaya gözlerimi açtım. Çocukluğumu Çanakkale'de geçirip ilk ve orta öğrenimimi Çanakkale’de tamamladım. Lise hayatıma İstanbul’da başlayıp Ankara’da son verdim. Şuan Çankaya Üniversitesinde Lisans öğrenimimi sürdürüyorum. Uzun zamandır edebiyatla ilgileniyorum.