Farkındalık Ve Saygı

1
1840
Farkındalık Ve Saygı

Aslında farklı kişi olduğumuz hakkında konuşmalar duyarız. Asıl olan kalptir. Kalbimiz bozulmadıysa ve temiz bir şekilde sevebiliyorsanız siz gerçek sizsiniz. Değişmeyen tek şey kalptir. Aslında sadece her şey birer önyargıdan ibarettir. Önyargıyla hareket etmek aslında herkesin şiarıdır. Beyninizde bir çizgi oluşturursunuz ve o çizgi sizin düşünce yapınızı sergiler. Beyin dediğimiz şey aslında sınırlıdır. Ancak önyargıları bir çırpıda yıkabilirsiniz. Çapa çökertme tam da bu noktada çıkar. Aslında önyargılarınızla insanı görürsünüz. Gördüğünüz varlık aslında önyargılarınızdır. Önyargılarla yönetilen bir beyin aslında sizin kendiniz olmadığınızı gösterir. Çünkü çocukların önyargısı yoktur. Çocuklar herkesle iyi anlaşır. Ancak selam veremeyen bir insan için bu durum önyargılarla hareket eden bir insan olduğunuzu gösterir. Önyargılarla dolu bir insan at gözlüğü takan bir insan gibidir. At gözlüğü dediğimiz varlık da her insanda vardır. Algılarımız düzeltilebilir. Algılar değişkenlik gösterir. Aslında bir gün kötü algıladığımız iyi olarak algılanabilir. Aslında insan her zaman aynı algılarla yaşamaz. Algıda seçicilik dediğimiz de böyledir. Aynı olan renklerden farklı olanı seçmek gibidir. Tüm renkler aynı olursa dikkat cezbeden bir hal almaz ve insanın gözleri alışır. Ancak farklı bir renk olduğunda insan fark edebilir. Her günü üzgün olan bir insan bir gün mutlu olduğunda, bu onun için dünyanın en mutlu günü gibidir. Vasat durumlar arasından olağanüstü durumları görmek de böyledir. Vasat geçen bir hayatın olağanüstü bir hale dönüşmesi için çabalayan bir insanın en az bir gününü farklı geçirmesi gerekir ki bu da her günü aynı olan bir insan için mümkün değildir. Her gün aynı şarkıyı dinleyen bir insanın bir gün sıkılıp farklı şarkı dinlemesi de bunu anlatır. Mesela bir parfüm dükkanına girdiğinizde siz nefes bile alamayabilirsiniz. Ancak orada çalışanlar için böyle değildir. Buna alışkanlık denir. Farkındalık dediğimiz olay da burada zuhur eder. Fark etmemiz için farklı renklere maruz kalmamız gereklidir. Mesela ben ders çalışırken her kağıdı farklı renkte kullanırım. Çünkü her farklı renk kağıt aslında yeni bilgi demektir. Çünkü yeni bir renk algılayan insan bilgiyi de rahatlıkla algılar. Her farklı renkli kağıdı kullanırsan farkındalığın da yüksek olur. Böylelikle bilgiyi farkında olarak elde edersin. İnsan da böyledir. Her gün aynı mevzuyla karşı karşıya kalan bir insan bir süre sonra tepki vermemeye başlar. Her gün aynı renk gömlek giyen bir insanın bir gün farklı bir renk giymesi dikkati cezbeder.  Vasatlık ve farklılık… Tüm renkler aynıysa pek de dikkati celb etmez. Farklı tonları kullanırsanız da algılayamazsınız. Farklı bir renk olmak gerekir ki dikkate şayan olabilesin. Her gün farklı renkler giymelisin ki farkındalık yaratabilesin. Çünkü herkes aynı olsa sen farklı olsan senin değerin düşmez, sadece farklı olduğunu hissedersin. Çünkü her insan kendi içinde tektir, değerlidir. Herkes kendi içinde birey olarak değerlidir. Ancak değer bilmek insanlara değil, Allah’a yaraşır. Sonuç olarak farklı da olsan, aynı da olsan değer ancak Allah katında ne olduğundur. Değer, Allah katında ne olduğun önemlidir. Gerçek özgürlüK farklı ya da aynı olsan dahi ona saygı gösterebilmektir. Gerçek değer de, saygı duyulmasa bile Allah’ın katında sadece kul olduğunu fark edebilmektir.

PAYLAŞ
Önceki İçerikAkrobat Kol Nedir?
Sonraki İçerik“Mucize Gibi” Romanı Çocuk Okuyucularıyla Buluşmaya Hazır…
Dilara Pınar Arıç
26 Mayıs 1990'da İstanbul'da doğdu. Lisans öğrenimini Fatih Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı'nda burslu olarak gördü. Yüksek lisans çalışmasını Trakya Üniversitesi'nde Sünbülî Sinan'ın Menasik-i Hac adlı eseri üzerine tamamladı. İngilizce, İspanyolca bilmektedir. İnsomnia'nın Saati ve Gülümse Hayata adlı iki kitabı vardır.

1 YORUM

  1. Fikirleriniz güzel. Fakat bir düşüncenizi yeterince açıklamadan başka bir düşünceden bahsediyorsunuz. Bu yüzden metni okumak zorlaşıyor. Yani metin tam olarak ne anlatıyor belli değil. Ayrıca ” aslında ” kelimesinin metninizin giriş kısmında her iki cümlede bir kez geçmesi okurken rahatsız ediyor.