Can-ı Yunus Albümünün Double Long Play’i Dinleyicileriyle Buluşuyor!

Türkiye’de elektronik etnik müziğin uluslararası alandaki tek temsilcisi Can Atilla’nın yeni albümü

Can-ı Yunus,  Poem & Pera Müzik işbirliğinde, Radyo Voyage basın sponsorluğunda, Yunus Emre Enstitüsü katkılarıyla nisan ayında müzik marketlerde yerini almıştı.

Albümün ikili Long Play’ı ağustos ayında müzik marketlerde satışa sunuldu.  Long play, yepyeni kapak tasarımı ve albümde yer almayan 25 dakikalık 6 eser ile birlikte yayımlanıyor.  Can Atilla’nın aynı zamanda ilk Long play’i olarak da literatüre geçen, Fransa’da basılan bu versiyonu benzersiz ses kalitesiyle plak arşivcileriyle de buluşuyor.

Can Atilla’nın Yeni Albümü “Can-ı Yunus”

2005 yılından bu yana ülkemizde çıkardığı albümler ile 150.000’in üzerinde satış başarısı elde eden besteci Can Atilla, bu kez Anadolu Erenlerinden Yunus Emre’nin sıra dışı hayat öyküsünü benzersiz müziği ile anlatıyor.

2015’de yayınladığı, bir önceki albümü Hüzn-ü Diyar Kerbela ile de dinleyicilerin “kalbine dokunan” Can Atilla, Türkiye’deki ve Avrupa’daki albümleri dâhilinde 21. albümü Can-ı Yunus ile bizi “manevi” ve bir o kadar da “büyülü” bir yolculuğa çıkarıyor.

Can Atilla’nın Yeni Albümü “Can-ı Yunus”
Can Atilla’nın Yeni Albümü “Can-ı Yunus”

Can-ı Yunus’u, romanıyla kendisine ilham verdiğini belirttiği yazar Nezihe Araz’a ithaf eden sanatçı, yeni albümünü şöyle ifade ediyor:

Can-ı Yunus albümü Selçuklu dönemi tasavvuf dünyasına ait üçleme albüm serisinin ilk eseridir. Albüm, Yunus Emre’nin sıra dışı hayatındaki önemli olaylar ve onun kendini bulmasını sağlayan tasavvuf erenleri ile birlikteliğini  konu alan kompozisyonlar;  müzik olarak etnik, elektronik ve yer yer rock unsurlarını içerir niteliğiyle, 73 dakika, 13 eserden oluşuyor. Can-ı Yunus, Yunus Emre’nin Divan’ında yer alan en önemli şiirlerden biri ile başlıyor. Bu şarkı aslında albüme aynı zamanda adını veren eser ve albüm yine bu şarkının enstrumantal versiyonu ile kapanıyor.  Albümde lirizm ve natural duygusallık egemen, aynı zamanda,  her eser bir kişiyi, bir olayı ve bir sonucu sembolizma olarak betimliyor. Albümdeki eserlerin içerik olarak daha iyi anlaşılabilmesi için kitapçığa, bir “albüm dinleme kılavuzu” ekledim. Bu sayede tüm eserler ve anlattığı sembolizmalar dinleyici tarafından daha kolay anlaşılır bir hale gelecek.  Albüm bu niteliğiyle de müzik sektöründe bir “ilk” niteliği taşıyor.”

Türkiye’de bir ilk! “3D Klip”

Albümün bir de Can-ı Yunus şarkısına 3D olarak hazırlanılan bir de klibi bulunuyor. Yunus Emre’nin ziyaret ettiği Hacı Bektaş, Mevlana ve Ahmet Yesevi Türbeleri, dünyada ilk kez aslına bire bir uygun şekilde modellenmiş olarak aynı klipte yer alıyor. Bilinen tüm yaklaşımların ötesinde fütüristtik bir üslupta, şarkı sözlerinin anlamlarını güçlü bir şekilde yansıttığına dair bir inanışın eseri olan klip Nisan 2016’da gösterime girdi. Klip içinde felsefe barındıran animasyon niteliğiyle kendi alanında Türkiye’de  bir ilk niteliği taşıyor.

 

PAYLAŞ
Önceki İçerikBen Tutkulu Bir Kadınım
Sonraki İçerikEleştirilerle Attilâ İlhan
Önder Aydın
Önder Aydın, Sanat Duvarı kurucusu ve proje yöneticisidir. Lisans eğitimine İstanbul Kültür Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde devam ederken ara vererek Nazım Hikmet Akademisi Sinema bölümünde 2 yıl eğitim aldı. Ardından lisans eğitimini bitirerek İstanbul Aydın Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı'nda yüksek lisans eğitime başladı. Eğitimci olarak başladığı iş yaşamını Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) ve Dijital Pazarlama Yöneticisi olarak kurucusu olduğu "SEO Gezegeni" dijital ajansında sürdürmektedir. Sanatın edebiyat ve sinema dallarıyla ilgilidir. Akademik çalışmalar yapar, sanat ile bilimi hayatının her alanınına uygular. İstanbul'un kaotik ortamını terk ederek İzmir'e yerleşmiştir.