Türk dilinin ilk sözlüğü Divanü Lugat it-Türk olmakla beraber “öge” kelimesinin kullanıldığı anlamlandırmaya ulaşmamızı sağlayan bir eserdir.
Divanü Lugat it-Türk’te öge kelimesi belirli bir insanı ifade eder. Halkın bir üyesidir.
“öge: Akıllı, olgun ve görmüş geçirmiş, halkın bir adama verilen unvan. Tegin’den bir derece aşağıdadır. Bu adın kökeni şudur: Zülkayneyn, Çin’e dek ulaştığında, Türk hakanı onunla savaşmak için tamamen genç erkeklerden oluşan bir müfreze göndermiş. Bunun üzerine Hakanın veziri “Sen onun üzerine gençleri yolladın, ancak onların yanında yaşı ilerlemiş, savaş meydanında deneyin kazanmış olgun bir adam da olmalıydı demiş.” “Yani bir öge mi?” demiş Hakan, “Evet” diye yanıtlamış vezir. Bunu üzerine Hakan olgun bir adam yollamış. Müfreze , Zülkarneyn’in öncü birliklerine saldırmış ve onları bozguna uğratmış. Türklerden biri, Zülkarneyn’in askerlerinden birine bir kılıç darbesi vurmuş ve onun karnında bir yarık açmış. Öldürülen adam beline bir para kesesi bağlamışmış ve darbeyle birlikte açılan keseden, karından akan kanla karışarak paralar dökülmeye başlamış. Ertesi sabah Türk askerleri kana bulanmış bu paraları görerek ne olduğunu merak etmişler. İçlerinden biri bu altun qan: altın ve kan’dır demiş-ve oradaki ulu bir dağa bu ad verilmiş. Bu dağ Uygur ülkesinin yakınlarındadır ve çevresinde göçebeler yaşar. Zülkarneyn bu baskın üzerine Hakan’la barış yapmış. “
An Etymological Dictionary of Pre- Thirteenth-Century Turkish sözlüğünde şöyle geçmektedir:
“öge: a high Turkish title, roughly equivalent to ‘Counsellor’, in the Moslem period displaced bu Arabic
l-w wazir. The transcription üge: advocated by F. W. K. Müller in U II, is impossible for etymological reasons… Bağa: Tarkan Öge: this name also occurs in the Mahrnamagtogether with many other names containing öge: ‘the title given to a commoner who is intelligent, elderly and experienced in affairs, (next) in rank to tégin; its origin is as follows /a story about Du’lqarnayn, in which öge: is translated kahl ‘mature’) öge: as a noun in –e ö:di: ne:nenni : he understood the thing after he had thought about it’; hence the title öge: is given to a man who is ‘intelligent, understanding, and elderly”
Türkçe Sözlük’te ise şöyle geçmektedir:
“1. Bir bütünü oluşturan, bütünden ayrıştırıldığında da kendi başına anlam taşıyan parça,unsur. 2. Başka şeylerin kendisinden türediği ilk madde, ilke, unsur. 3. Gerekçe, araç. 4. Birleşik bir şeyi oluşturan basit şeylerden her biri, unsur, eleman. 5. Bir cümleyi oluşturan özne, yüklem, tümleç vb. birimlerden her biri. 6. Bir sınıf veya bir topluluğun bireylerinden her biri.”
“öge” kelimesi geçmişte belirli bir şahıs için kullanılırken, günümüzde unsur manasında kullanılmaktadır.
Kelimenin daha derinlemesine araştırması bize daha fazla ışık olacaktır.