Ellerini ver bana, endişeliyim,
Ellerini ver bana o derece hayal ettiğim.
O derece hayal ettim ki onları yalnızlığımda,
Rahatlamam için, ellerini ver bana.
Onları aldığımda avcumun tuzağına,
Korkuyla, aceleyle ve de heyecanla,
Elimin her yanından bana ulaşan,
Kar suyu gibi onları avuçladığım zaman.
Bir gün bana nüfuz eden şeyi bilecek misin
Beni altüst eden, beni bürüyen?
Bir gün yüreğimi delen şeyi bilecek misin
Beni ürperttiğinde ele verilen?
Böylece derin dilin söylediğini,
Hayvanların o sessiz dilini,
Ağızsız, görüntüsüz, göz yansıtmadan,
Sevmekten titremeyi, kelimeler olmadan.
Parmakların ne düşünür bir gün bilecek misin
Bir anlık zamanda tuttukları av için?
Bir gün bilecek misin onların sessizliği
Tanıyacak, bilinmedik bir şimşeği?
Kalbime şekil veren ellerini ver bana,
Dünyanın hiç değilse bir an sustuğu orda.
Ellerini ver bana, ruhumun uyuduğu,
Ruhumun sonsuza dek uyuyacak olduğu.
Louis Aragon (1897-1982)
Çev. Sunar Yazıcıoğlu