“Cevher çamura düşse, yine de değerlidir. Toz, gökyüzüne ulaşsa bile, yine de itibarsız bir tozdur.” der Şeyh Sadi-i Şirazi Hazretleri.
Bir insan ruhunu kaybetmemişse, çamura düşse bile değerinden bir şey yitirmez.
Aristo mantığı ile düşündüğümüzde elmas değerli bir taştır.
İnsan ruhu da elmas gibi güzeldir.
O halde insan değerlidir.
İnsanın elmas gibi kalbi varsa o insan çamura batsa dahi değerinden bir şey kaybetmez.
Her şey kalp ile ilgilidir.
İman dolu bir kalbi olduktan sonra o insan çamura batırsalar da o ruhunu yitirmez.
Asla kat’a bozulmaz.
İnsanın ruhu değişmez.
Çünkü kalp insanın en değerli varlığıdır.
Kalbi iman dolu olan bir insan elmas kadar değerlidir.
Ona ne kadar çamur atsanız da onu kirletemezsiniz.
Çünkü ruhu temizdir.
Laf söylenmekle bir insan kirlenmez.
Çünkü ruhu temizdir.
İman dolu kalbi olan insanın ruhu temizdir.
Siz söylerseniz söyleyin o temiz kalacaktır.
Ne kadar çamur atarsanız, adını ne kadar kirletseniz de o iman dolu kalp temiz kalacaktır.
İnsanın ruhu değişmez çünkü.
İnsanın ruhu temizse siz ne kadar kirletseniz de adını o insan temiz kalacaktır.
Çünkü nüvesi temizdir.
Kendime baktığımda ben beş vakit namaz kılıyorum, akşamlarımı ibadetle geçiriyorum.
O halde başkasının ne dediğine bakmamalı ruhumu temiz tutmalıyım.
Ruhu temizleyen şey ibadettir.
O halde söylenen sözlere takılmamalı, ruhum temiz kalmalı.
Beş vakit yıkanan insan nasıl temizse, beş vakit namaz kılan insan da temizdir.
Ancak 7 kebairi işlememek şartıyla.
Birçok kaynağa göre namazını kılıp 7 kebairi işlemeyen kurtulur, denir.
Günümüz insanının sorunu imansızlıktır.
İman sorunu yaşayan insanlar günaha meyillidir.
Ancak namaz kılıp 7 kebairi işlemiyorsa o kişinin imanı bütün bir insan olduğunu söyleyebiliriz.
Ben şahsen namazımı kılıyorum, günahlardan da kaçınıyorum.
O zaman başkasının çamur atmasına neden takılayım ki.
O çamur atan kişi suizan günahına girmek istiyor demektir.
Ama eğer günahı yoksa o insan elmas gibidir, değerinden de bir şey kaybetmez.
O halde ben değerliyim.
Çamur atılsa da değerliyim demelidir insan.