Ege sahilleri, kafa dinlemek için gidilecek yerdir. Suyu, havası, güneşi insana hayat verir. Kalınacak yerleri ise apayrı güzelliklere sahiptir. İnsan kendisini Ege’de özgür, mutlu ve huzurlu hisseder. Ayrıca konum olarak yakın olması da yerli tatilcilerin ve turistlerin bölgeye gitmesinde büyük rol oynar.
Ege’nin sahil beldesi olan Küçükkuyu ise, sahili, otelleri, yemek ve tarihi yerleri ile meşhurdur. Sessizliğin ve sakinliğin ne demek olduğunu insan burada çok güzel anlıyor. Arkasında Kazdağları’nın verdiği doğa harikası ise görülmeye değer konumda.
Küçükkuyu’nun tarihi evleriyle donatılmış Yeşilyurt Köyü ise kültürel gezi yapılacak yer halini almıştır.
Küçükkuyu’ya gelip görmeden gidilmeyecek aynı zamanda da doğal zeytinyağı, kekik ve zeytin ürünlerinin alınacağı tek bölgedir.
Bir diğer tarihi yeriyse Mıhlı Şelalesi’dir. Mıhlı Çayı’nın bereketi toprağa öyle yaramış ki, ağaçlardan gökyüzü görünmüyor. Burada Rumlardan kalma bir değirmen var. Suyolları ve taşları aynen muhafaza edilen değirmen restore edilmiş. Roma döneminden kalma kemerli bir köprü de bu değirmene eşlik ediyor. Değirmenin bir kaç km sonrasında yüzülebilecek ölçülerde harika bir gölet ve bu gölete akan şelale var.
Küçükkuyu’da akşam denildiğinde akla tek gelen yer Hasanaki Et ve Balık Restoranı oluyor. Mezeleriyle, ara sıcaklarıyla, ana yemekleriyle, tatlılarıyla, içecekleriyle ve sunumuyla muhteşem olan yer, misafirlerine deniz üstünde salda hizmet veriyor. Gün batımını en güzel şekilde misafirlerine tattıran restorana gelen bir daha başka yere gitmiyor. Fiyatları makul olan Hasanaki et ve balık lokantası, tatilcilere unutmayacak bir akşam yaşatıyor.
Ege’de süren tatilin sonuna gelindiğindeyse insan dönmek değil de tatili biraz daha uzatmak istiyor.
Anlatması bizden, seçim sizden…