Dünyanın En Lezzetli Çayı

4
462
Dünyanın En Lezzetli Çayı

Bir akşamüzeri, evimin balkonunda yağmuru seyrinde müzik dinlerken bir mesaj aldım. Zor durumda olan yaşlı bir kadın varmış. Yaşı otuz beşlerde ama sağlık sorunları olan oğluyla birlikte yaşıyormuş. Eşi vefat ettikten sonra on bir evladından sadece oğlu Muammer sahip çıkmış anasına. En son kızının yanında kalıyormuş da, o da salıverince dışarıya, mahallelinin desteğiyle bir gecekondunun alt katına geçivermişler. Yani özetle, madden manen acil ihtiyaç sahibi bir teyze ve oğlu…

Birkaç dost ve birkaç öğrencimin velisi ile istişare edip elimizden geleni yaptık. Birtakım eşyalar, kıyafet temin edip taşıdık evlerine ve ziyarete gittim. İçeri girdiğimde yokluğun ne olduğunu bir kez daha, belki de ilk kez öğrendim ve içimden geçen cümle şuydu; ‘’Bu evde yaşam koşulları yok!’’

Yatakları yoktu mesela, ocak, buzdolabı, masa, sandalye de yoktu. Televizyon, teyp, radyo da… Bir piknik tüpü, bir doğal gazla çalışan soba (faturaları ödeyemeyecekleri için onu da yakmıyorlardı), iki parça koltuk… Bu kadar… Hikayelerini dinledim, usul usul anlattı teyze… Bazen ben sordum, bazen ben sormadan sorumu anladı, o cevapladı… Muammer ise sessiz sessiz dinledi bizi. Ben koltukta, onlar yere bağdaş kurmuş oturuyorlardı. ‘’Gelin lütfen yanıma oturun’’ desem de dinlemediler.

İki cümlelerinden biri şahsıma teşekkürdü, Rabbe şükürdü… Oysa ben hiçbir şey yapmamıştım. Rabbin sevgisi öyle büyük ki, öğrencilerimin birinin anneannesi geçen sene vefat etmiş ve bütün eşyalarını evde birine vermek üzere saklamışlar, bu vakte kadar verebilecekleri birini bulamamışlar.  Üstelik çoğu yepyeniydi eşyaların ve daha da güzeli, eşyaları taşımak üzere velimizin verdiği adres yaşlı teyzenin oğluyla kaldığı gecekondunun hemen yan sokağıydı… Yani Rabbe kavuşmuş bir teyzemizin pırıl pırıl bıraktığı o eşyalar, Rabden şefkat bekleyen başka bir teyzeye nasip olmuştu.

Yaklaşık yarım saatlik bir sohbet sonrası, kaymakamlıktan yeterli destek çıkmazsa yine destek sözü vererek yanlarından ayrılmak istedim fakat teyze izin vermedi;

  • Dur oğul, çay pişiyo
  • Ne zahmet ediyorsun teyzecim, ben senin derdini dinlemeye geldim, sen rahatına kavuş çayı uygun vakit içeriz
  • Olmaz oğul olmaz, ben çayımı içirmeden yollamam seni.

Muammer yandan annesini destekleyerek gülümseyince, oturdum. Piknik tüpüyle beraber demlik odaya geldi ve çaylar servis edildi. Toz şeker, üç ince belli bardak, bardakların altlığı yok… Çay nefis!

  • Oğul karnın da aç mıydı, sormadık kusurumuza bakma?
  • Yok anacım, aç değilim teşekkür ederim.

Teyzenin gözleri parlıyordu, evladıma hayır, huzur diliyordu ve benim içim her yerinden darbe yemiş, dört yandan rüzgar alan ama kıyıya ulaşabileceğine emin bir gemi gibi sallanıp duruyordu. O duygusal darbelerin etkisi ile lavaboya geçmek için izin istedim. Elimi, yüzümü yıkarken küçük aynadaki bana baktım ve ‘’Doğru yerdesin’’ diye fısıldadım kendime, gözlerim dolu dolu…

Sonra içeri geçtiğimde, çay bardağımın yine doldurulduğunu ve doğalgaz sobasının yandığını gördüm…

Dünyanın en lezzetli çayını yeniden yudumlarken, güzel insanların sözlerini, gözlerini, kalp atışlarını dinledim… Allah’a şükrettim, o güzel insanlara teşekkür ettim, bu yuvanın yaşanılabilir hale gelmesine vesile olanlara dua ettim…

Ve bir kez daha nasihat ettim kendime; Her zaman için, her koşulda yapılabilecek bir şeyler var madem, yapacaksın o zaman Mehmet!  Kıyı sana gelmez, sen kıyıya gideceksin, bütün fırtınalara rağmen…

İnsan olarak dünyaya getirilmenin şerefini, son nefese dek hakkıyla helaliyle taşıyabilmek dileğiyle…

PAYLAŞ
Önceki İçerikYollarımızı Ayırdık Bile
Sonraki İçerikÜsküdar Evden Eve Nakliyat
Mehmet Gökcük
Eğitimci-Yazar 1982 yılında İstanbul’da doğan Mehmet GÖKCÜK, ilk-ortaöğretim eğitimini Tekirdağ’da, üniversite eğitimini ise İstanbul’da görmüştür. Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu mezunu olup, Beden Eğitimi Öğretmenliği ve spor eğitim merkezi yöneticiliği yapmaktadır. 2013 yılında yayımlanan ‘’Sevgi’li Aşk’’ ve 2016 yılında yayımlanan ‘’Sevgi’li Aşk: Eylül’’ isimli kitapların yazarı olmakla birlikte yazımına devam ettiği iki farklı proje (Roman ve Hikaye serisi) bulunmaktadır. Yazar, özellikle çocuklara sevgisini ifade edebilme peşine düşmüş ve bu niyetle beraber yoğun sosyal sorumluluk faaliyetleri sürdürmektedir. ‘’Adın kalır geriye, nasıl kalsın belirle Kaderini kendin çiz, haydi kendi elinle…’’

4 YORUMLAR

  1. Bu güzel ve hayırlı olayın yaşanmasın da emeği geçen herkesten Allah razı olsun . Böyle güzel olaylar her daim yaşanır inş . Maddi manevi her türlü destek olanlarında daima destekçi kalmalarını umarım . Güzel olayları bizlere aktaran herkese içimizi ısıttıkları için de teşekkürler . Sevgiler … 😊