– Emin misin, rüyalarına giren yer burası mı?
– O kadar eminim ki.
– Farah bekle şemsiyeleri almadım.
– Bilir misin Mübeccel” şems” Farsça da güneş demektir.
– A, şemsiye o zaman güneşlik gibi bir şey. Ben ve muhteşem zekam.
– Sağ ol benimle dünyanın öbür ucuna da geldin ya..
– Kız lafı mı olur bayılırım fantastik dedikodulara.
– Hadi bekliyorum çabuk gel.
Mikenu’nun mektubunu okuyup öyle geçelim kral yolundan.
Babam Kral İhare’nin kutsal halkı…
Tanrı Hiko ipi buladığında balçıklı topraklara ve savurduğunda arza, arşa… Sizler yeminlerinizle doğdunuz bu topraklardan. Gök Tanrımız Takagi, su kabarcıklarının yükselmesiyle lanetledi kentimizi. Yine de, yeryüzü imparatorlarının merkezi yüce Kagu Dağı bir yol gösterdi bize. Tapınağa giden yolu. Adaklarınızı getirin gururla ve dönerken Takagi’nin doymaz ululuğu girsin gönüllerinize. Dönerken Güneş Tanrıçamızın bizi bağışlamasını umut edin. Ve bir an önce geri gelmeyi. Adaklarıyla gelenler arşa, getirdiğini kafi sananlar arza yakın olsun. Siz Kagulular yan yana geldiğinizde tepeden bakın arza yakınlara, hatırlatın onlara Güneş Tanrıçamızın ışığını ve Gök Tanrımızın lanetini.Bu yüzdendir ki gidenin ve gelenin yolu bir değildir.
Ve bir gün Ulu Kagulular,
Bir gün Tanrılar ve Tanrıçalar bizi terk ederse, Kagu Dagı başını beyaza verirse, sular yükselip kentimizi kurban ederse, işte o zaman kırın bu taşları. Kırın ve alın içindeki bereket tohumlarını. Yaşamın gücünü uyandırın ve çağırın etrafta dolaşan ülkeleri…
– Mübeccel çabuk. Çabuk gidelim tapınağa.
– Kızım ceylan mıyım ben seke seke. Islandım makyajım akmış mıdır? İki rekat namaz kılmazsın tapınak diye tutturdun. Oku bak üç kul bir elham kalır mı rüya müya. Tövbe estağfurullah. ”İlim Çin’de de olsa gidip alınız.” demesi kolay.Bizimki de delilik canım.
– Söylenme hadi.
-Tamam tamam şu çekiklerden bir kurtulsam. Anam hepsi mi aynı bunların. Ne malzeme vardır ha. Kimi kimle aldattığını kendin bile anlamazsın.
– Hadi. Bırak söylenmeyi.
….
– E ne oldu şimdi? Geldik tapınağa.
– Nasıl olur Mübeccel aklım almıyor. Bak bak şu kapının ardında aslan heykelleri var mı?
– Anam kız hakkaten var. Googlamadın de mi? Beni mi yiyon?
– Hayır.
– Ne olur ye. Eşhedü mü getirdim vallaha.
– Tüm bunların hepsi ne anlama geliyor?
– Sizin köye baraj yapılmayacak mıydı?
– Yapılacak. Neden sordun?
– Ne demiş yakışıklı kral? Taş demiş, su demiş, bak taşı kırın demiş.
– Hala anlamadım.
– Kız bir de tahsilli olacaksın. İyi ki seni okutmuşlar yoksa hepten…Anam baraj altında kalmadan topraklarınız al şu erkağlog Metin’i git kaz köyü.
– Arkeolog demek istedin herhalde.
– Söz konusu Metin olunca. Neyse be aman. Ne bileyim kaptım şifayı. Ay hapşu.
– Çok yaşa Mübeccel!
Bayıldım çok güzel olmuş elinize sağlık yazılarınızın devamını bekliyoruz
Yüreğinize sağlık kitabınızı okumayı sabırszlkla bekliyorum
Semra Hanım, kaleminize sağlık. Devamını bekliyoruz
Cok teşekkür ederim.Var olun.
Cok eglendim!