Babası Fransız, annesi Polonyalı olan bir dünya sanatçısı…
Ömrünün büyük kısmını, şöhretini kazandığı Paris’te geçirmesine ve klasik müzik leteratüründe Fransız ismiyle anılmasına rağmen, gönlü her zaman o dönemlerde Rus işgali altında olan vatanı Polonya’da olmuş…
Milli sınırların üzerinde bir müzisyen idi, Frédéric Chopin…
Frédéric Chopin
Başlığımıza “Chopin’in Kalbi ve Varşova” dememizin en büyük ve ilk sebebi de, ‘kalbinin’ gerçekten de Varşova’da bir kilisede saklanıyor, muhafaza ediliyor olması…
Bir başka sevdalı idi, Varşova’ya…
Frédéric doğduktan birkaç ay sonra Chopin ailesi Varşova’ya taşındı.
Evleri Varşova’nın kalbi sayılacak olan Krakowskie Przedmieście caddesine çok yakındı…
Fransızca öğrentmenliği yapan babasından Fransızca öğrenirken bir yandan da annesinden piyano dersleri alıyordu… Sanat, onun için çok küçük yaşlarda başlamıştı…
Tabi ki tüm çocukluğu sadece müzik ile geçmedi. Chopin, aynı zamanda, arkadaşları arasında oldukça büyük bir etkiye sahip çocukluk geçirdi. Arkadaşları içinde parmakla gösterilen, Varşova’da oturdukları çevrede herkesçe tanınan bir çocuk idi…
Tatillerini genelde ya birkaç günlük ya da bazen günübilirlik gezilerle değerlendirir, kısa tatillerde ise arkadaşlarıyla dansa giderdi.
Kendini sürekli geliştirmek ve aşık olduğu sanatı, aşık olduğu şehir yani Varşova’da sürdürmek istiyordu. Liseyi bitirdi ve Varşova Konservatuarı’na yazıldı… Hocası, Profesör Elsner idi…
O yıllarda, Müzik Okulu öürencisi olarak, kafeteryalarda yeni arkadaşlar edindi, çıktığı kız arkadaşları ile zamanlar geçirdi ve donmuş nehir üzerinde buzpateni ile şovlar yaptı… Varşova, onun için oldukça renkli bir çocukluk vermişti…
Chopin’in İlk Aşkı
Chopin’in ilk aşkı da, Polonya’daydı: Konstancja Gładkowska. İlk buluşmaları sırasında 19’lu yaşlardaydı, Chopin. Sarışın ve güzel sesli kız, dikkatini çekmişti, konservatuar öğrencisi Chopin’in. Sonrasında, aşk, mutlu son ile bitmemişti. Chopin, Varşova’dan ve hatta Polonya’dan ayrılmıştı… Daha sonra bir yıl kadar mektuplaştılar, sadece…
Bu sırada Chopin’in ismi kulaktan kulağa duyulmaya başlandı… Özellikle de Polonya’da…
Müzik Okulu, yani Varşova Konservatuarı’ndan mezun olduktan kısa bir süre sonra, Chopin, yeni bir sayfa açtı. 1830 yılında, büyük besteci, Viyana’ya gitti. Orada da çok kalamayan Chopin, ailesinin geri dönmemelisin çağrısı üzerine Paris’e geçti. Lakin, kalbi hala Varşova’daydı…
Daha sonra Viyana’da da Paris’te de çeşitli ödüller aldı… Ancak aklı hep Polonya’da idi… Viyana’dayken dahi Polonya’nın en iyi müzisyeni seçildi.. Lakin Chopin için bu yetmez idi… Keza, Varşova’yı özlüyordu…
Chopin’in Varşova Sılası
Chopin, daha sonrasında, hayatının sonuna kadar, Paris’te yaşadı… Hep Varşova özlemi içerisindeydi.. Paris’te Père Lachaise mezarlığında yatıyor olsa da, kız kardeşi Ludwika tarafından kalbi alınarak Varşova’ya getirildi. Şuan, Varşova’da, hemen eski evlerinin çok yakınındaki ‘Bazylika Świętego Krzyża’ kilisesinde bulunuyor, ünlü Bestekar ve Piyanist Frederic Chopin’in kalbi…
Chopin Nasıl Öldü
Frédéric Chopin, 1849 yılında, henüz genç yaşta (39), tüberküloz nedeniyle hayata gözlerini yummuştu…
Arkasından bıraktıkları ise, Polonyalılar için hasret ve gurur, Dünya için ise, Sanat olmuştu…
Yolunuz Polonya’nın Başkenti Varşova’ya düşerse, Frédéric Chopin’İn müzesine (Muzeum Fryderyka Chopina) uğramayı unutmayın. Eğer, yaz aylarında, Mayıs ile Eylül arasında bir günde gelirseniz, Avrupa’nın en büyük açık hava parklarından Łazienki Park’da Chopin dinletisinin keyfiyle güzel bir Pazar günü buluşabilirsiniz.
Polonya’da, Chopin’in şehri Varşova’da yaşıyor, sizlere selam gönderiyoruz…