Bıraktığın gibi kalmaz yerinde bazı şeyler
Zaman geçer
Ve kaybolursun yenilenmiş düşüncelerinle…
“Büyüdüm, olgunlaştım” dersin
“Dinledim, okudum, anladım ve yazdım”
dersin
“Yazdım ve paylaştım
Çünkü bildim” dersin
“Bildim ve bildikçe daha da büyüdüm
Yaşadım ve yaşlandım
Yaşlandıkça ben oldum” dersin
Oysa yalan
Aslında çocukken özdür insan…
Sen artık sadece sen değilsin
Katleden bir katil kadar olmasa da, kötüsün
Çünkü büyürken
Okurken, duyarken, bakarken
Kötülüğü öğrendin
Çünkü büyüdükçe nefsine karşı küçük kaldın
Senin gücün çocukluğundu
Senin temiz yanın
Senin sevimliliğin
Senin içtenliğin
Senin günahsızlığın
Senin gerçek dostluğun
Senin şenliğin
Senin senliğin çocukluğundu…
Şimdi mesela delik atmosferden
Çocukları zehirleyen zehirlerden
Savaşlardan, intikam kokan törelerden
Kirli denizlerden
Açlıktan ölen hayvanlardan
Kavgadan, küfürden, ihanetten
Hırsızlıklardan, arsızlıklardan
Senin büyümüş halin sorumlu
Çünkü senin büyümüş halin sorunlu…
Hiç
Hiç deme bana
“Zamanı durduramazdım” diye
Evet zamanı durduramazdın elbet
Ama çocuk kalabilirdin
Kalabilirdi ruhun…
Şimdi büyümüş
Ruhu da, kendi de, fikri de kirlenmiş bir
suçlusun
Lafı dolandırmadan
Yüzüne söylüyorum işte
Suçlusun…
Lafı dolandırmadan söylüyorum ben de 🙂 yine nefis bir anlatım
Harika:))
çok güzel kaleminize sağlık